Ana içeriğe atla

Mutfağı seviyorum :)

 Çoğu insan yemek yapmaktan üşenir, ama çoğu da bu işi zevk alarak yapar ..
ben zevk alanlar tarafındayım sanırım..
öğrenci de olsam , canımın çektiği şeyleri yapar yerim hiç üşenmem..
ama bazen özellikle sınav haftaları  adeta mutfaktan kaçarım..
orda geçirdiğim zaman boşa giden zaman gibi gelir hep..
bulaşık bile yıkamam, bir haftanın sonunda dip bucak temizliğe girişirim..

***

Allahtan karadenizli oluşumun getirileriyle elim hızlıdır..
ilerde çalışan bir ev hanımı olacağımdan , yemek konusunda pek de sıkıntı çekmeyeceğim gibi geliyor..
pratik tarifler ağırlıkta menülere yer vermeye çalışırım heralde..
ama tatil günlerinde de ağır yemeklerin acısını çıkarırım..
yemek yapmayı sevmeyen için büyük eziyet tabi,
böyle insanlara mutfağı sevdirmek için ne yapılır bilemiycem :)
ama hızlı ve kolay tariflerle mutfakta geçirilen zamanı yarıya indirebilirler bunu biliyorum..
ilerde zamanım olursa değişik tarifler öğrenebileceğim bir yemek kursuna gitmeyi çok istiyorum..
uyduruk kaydırık yemekler denediğim çoktur mesela :)
evde ne varsa tarifleridir onlar..




bu sucuklu yumurtalı ekmek o tariflerden..
dilim dilim doğradığım ekmeklerin üzerine çırpılmış yumurtayı sürdüm
ve üzerlerine sucuk doğrayıp fırına verdim..
15 dakka sonra çıkarıp üzerine Trabzon Terayağı sürüp afiyetle yedim :)
evdeki malzemeye göre o fırında çeşitli ekmekler yapılır siz benden daha iyi biliyorsunuzdur..







Yorumlar

  1. Ben de tam tersi mutfağa girmekten nefret ediyorum. Sadece canım tatlı falan çekerse bir şeyler yaparım :)Ellerinize sağlık, çok lezzetli görünüyor.

    YanıtlaSil
  2. Boğazına düşkün bir adam olarak idareten bile olsa sıcak yemek ister insan. Onu bir şekilde yapmaya uğraşan kadın candır.

    YanıtlaSil
  3. Aynı bensin:) Ne kadar yakın tavırlarımız var :) İstersen ben de sana Azeri yemekleri ögretirim seve seve :)

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim Hayal K-zadeh :)
    Kırgız sınıf arkadaşım var onunla sık sık Kırgız mutfağından yemekler yapıyoruz, sen de sizin tarifleri ver bana yapıp yiyelim :)

    YanıtlaSil
  5. En güzel ve en lezzetli tarif :) bende çok severim ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Güzel yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..