Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

su böregi tarifi verdim ^^

küçük hanımın mutfağında geçenlerde anne evinde öğrenilmiş en lezzetli yemek pişti.. su böreği.. şimdilik eşimin işten gelme saatine kadar , ona ne gibi güzel yemekler yapsam aylarını yaşıyorum :) bu yüzden yemek postlarını daha sık göreceksiniz blogumda, vakit bol olunca size her aşamasını göstermek istedim su böreğinin.. ilk iş olarak hamuru yoğurmanız gerekiyor..hamur malzemeleri: 6 yumurta, 1 çay bardağı su , bir tutam tuz ve aldığı kadar un.. güzelce ezdiğiniz hamuru limon büyüklüğünde bezelere ayırıp üzerini nemli bir bezle örtün.. sonra tek tek hamurları oklavanızla açıp kuru bir yere serin.. geldik işin en eğlenceli kısmına ;) ocağa büyükçe bir tencere ile su koyun ve kaynatın.. kaynar suyun içine 7 yemek kaşığı tuz atın.. diğer yandan bir leğeni soğuk suyla doldurun.. böreğin içine ne koyacaksanız onu hazırlayın, ben peynirli yaptım.. son olarak da yaklaşık 200 gr tereyağını bir kapta eritin ve tepsinizi yağlayıp böreği hazırlamaya başlayın.. kaynar su

çerçeve ile duvar dekorasyonu

son bir yıldır moda olan çerçevelerle duvarları süslemek benim de aklımın bir köşesindeydi.. düğün telaşından böyle ince ayrıntılara zaman kalmıyor malum, hem de içine girdiğimiz evimizin neresine ne koysak diye düşünmek daha kolay oluyor.. salonumuz küçük olduğu için vitrin, konsol tarzı mobilyalar almadık biz.. yemek masamızı gösterişli seçelim dedik.. duvarlara tablo mu çerçeve mi asalım derken, the company  mağazasında bu çerçeveleri gördük aldık.. inanın bunları tek tek hizalı şekilde duvara asmak resmen eziyet oldu eşime.. kağıt bantlarla metreyle ölçe biçe üç saatte astık hepsini.. tamam ev bizim olsa da duvara çivi çakmak çok acı verici oldu eşim için :) gözleri doldu nerdeyse vazgeçelim asmayalım dedim.. evimizle çok uğraştı, çok ilgilendi o yüzden benden çok kolluyor dikkat ediyor herşeye.. velhasılkelam sonuç böyle oldu.. düğün fotoğraflarımızı alınca içlerine siyah beyaz fotoğraflar koymayı düşünüyorum.. ama bu haliyle bile çok şık duruyor bence

küçük hanım mutfakta :)

küçük hanımın mutfağından herkese merhaba ^-^ minnak evimde evcilik oynamaya devam ediyorum, tabiki en sevdiğim yer evimin mutfağı oluyor.. birilerini doyurmak fikri bile güzelken,akşama kadar sizin için çalışan eşinize yemek yapmak çok daha zevkli. yıllardır özene özene aldığım çeyizlerimi kullanmak ayrı zevkli :) düğünüme katılamayan arkadaşlarımdan akrabalarımdan ufak hediyeler almaya başladım bu sıralar.. fincan takımları, süs eşyaları geliyor tam da beğeneceğim türden ;) şimdilik evimizde hiç kimseyi ağırlamadık diyebilirim,  kız kardeşimin düğünü için bu hafta trabzona gideceğim geldikten sonra davetler başlar sanırım.. internetten tarifler araştırıyorum, merak ediyorum ne yapabilirim diye.. dün incirli muhallebili tatlı yatım, yukarda tabakta gördüğünüz şey  yani :) ilk kez zeynep ablamın evinde yemiştim çokça beğenmiştim.. bir yemek blogu olmasamda güncemde ara sıra yaptığım değişik tarifleri yazacağım.. ne de olsa günümün büyük çoğunluğu artık mutf

evlenmek ne demekmiş..

Melih Cevdet'e sormuşlar "evlilik nedir" diye: - Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü, tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi.. o yüzden buna "evlenmek" denirdi.. Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik "katlanmaktır" demiş." evlilik nedir sorusunun kısa ve net cevabı gerçekten de KATLANMAK mı sevgili dostlar.. hı hı,ben bu lafı çok sevdim, nacizane çiçeği burnunda evli olarak iki kişinin karşılıklı olarak birbirinin herşeyine katlanması gibi geliyor bana.. nazına katlanmak.. huysuzluklarına katlanmak.. sinirine katlanmak.. hastalığına katlanmak.. parasızlığa katlanmak.. derde, sıkıntıya katlanmak.. ömür boyu seninle aynı yolda yürüyen eşinin iyi, kötü, güzel çirkin herşeyine amenna diyip katlanmak.. tabiki evlilik sadece bundan ibaret d

Mutlu Son :)

Selamlar arkadaşlar, uzun bir aradan sonra yoğun bir tempodan çıkıp bloguma kavuştuğum için çok mutluyum :) artık düzenli olarak yazılarımı girmeye başlayabilirim.. ara ara da evlilik hazırlıkları hakkında tecrübelerimi sizinle paylaşırım.. biliyorsunuz 4 yıl istanbulda üniversite okumuştum ve bu şehre çok çok alışmıştım.. şimdi temelli olarak buraya yerleşmek nasip oldu bana, bakalım ilerde nelerle karşılaşırız.. henüz düğün fotoğraflarım elime geçmediği için arkadaşlarımın çektiklerinden bir iki tane paylaşmak istedim sizinle.. gelinliğimi avcılarda Bahar Gelinlik'de diktirdim.. kapalılar için fazla seçenek yok zaten abartmaya da gerek yok diyerek hakim yaka etekleri tüllü bu modeli tarif ettik.. normalde benim bildiğim gelinlik için yüz bin prova isterler ama ben sadece bir prova verdim ve trabzona gittim :D bir ay sonra gelinliğim bu halde bana teslim edildi.. trabzonda 2500 olan gelinlik fiyatları istanbulda 1500 olunca burda diktirmeye karar vermiştim.. saçımı da türba