Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pijama Style :)

gün içinde nerdeyse hepimizin aklından geçen cümle; 'bi kere akşam olsa da pijamalarımı giyip şöyle güzelce ayaklarımı uzatsam !' biz türklerin adetidir eskiyen , dışarda giyilemeyecek tişörtleri pijama niyetine kullanırız :) olmasın artık ! değiştirelim bu kuralı lütfen. bakın insanlar ne kadar güzel, cici mi cici şeyler tasarlıyorlar bizim için. ben hiç rastlamadım şöyle bütün aile üyelerinin akşamdan pijamalarını giyip oturduklarını :( bu yüzden yeni nesil gençler, anne baba adayları, sevgililer size sesleniyorum ! her eve her kişiye bir pijama şart :) alalım aldıralım, giyelim giydirelim lütfen.. bu arada bu görselleri oysho'dan aldım. bilenler bilir çok güzel pijamaları, kaliteli ürünleri olan biraz tuzlu bir markadır . ama sene de bir de bu paraya kıyılabilir diye düşünüyorum :)

Gel gel cupcakee gel :)

Eskilerin bir lafı vardır, silah çıktı mertlik bozuldu diye, bir de annemin bir lafı vardır, bu otomatik makineler çıktı ev hanımları bozuldu diye :) Eskiden ev hanımı olmakla şimdi olmak aynı zorlukta mı ? Asla ! Çamaşırı makine yıkasın, bulaşığı makine yıkasın, soğanları makine doğrasın, pasta kekleri makine karıştırsın biz de ay aman çok yorulduk diye ah vah edelim :) ee ama ne yapalım dimi teknolojinin nimetlerinden yararlanmayalım mı ? şimdi size iki yoldan cupkek tarifi vereceğim, biri eski usül biri yeni usül olacak.. işte ilk tarifim : 3 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 1 çay bardağı süt  1 çay bardağı sıvıyağ  1 paket vanilya  1 paket kabartma tozu  1 çay bardağı damla çikolata  2,5 su bardağı un tek tek malzemeleri ekleyerek karıştırıyorsunuz ve kalıplara döküp 180 derecede 15 dk pişiriyorsunuz. isteğe göre üzerini kremayla süsleyebilirsiniz. ikinci tarifim ise Dr.Oetker hazır cupkek karışımı :) malzeme

Arife Günü

Bayramlardan bir gün önce diye biliriz arife gününü ancak öyle değilmiş, gerçek arife günü yılda bir defa olup Kurban Bayramı'ndan bir önceki gün olarak kabul edilirmiş. Ve o kadar kıymetli bir günmüş ki, bu günü oruçlu geçiren kulun alacağı sevabın haddi hesabı yokmuş. İlk insandan son insana ne kadar insan gelmişse dünyaya bunun iki katı sayıda sevap kazanırmış insan. O gün yapılan tövbe kabul edilir, bir çok günahkar cehennemden kurtulurmuş. Sizi bilmiyorum ama böyle bilgileri okumak ,öğrenmek beni hep mutlu etmiştir. Hele de yapılması gerekenleri yerine getirmişsem daha huzurlu olmuşumdur her zaman.  Bayramların ne kadar kıymetli olduğunu biliyordum da  arife gününe bu kadar değer verildiğini yeni öğrendim ben de.. Benim aklımda kalan arife günlerinde bayram hazırlığı yapılır :) yemekler , börekler pişirilir, bayramlıklarını hala alamamışlar çarşıya çıkar,  temizliği yetişmemişler bi gayret silip süpürmeye devam eder filan.. Ha bi de arife günlerinin en sevdiği

1 Kadın 1 Erkek

dijitürkün bir eksiklik olduğuna beni inandıran bir diziydi zamanında.. mecburen internetten videolarını izleyip katıla katıla güldüğüm, yeri geldi mi oha yok artık dediğim, alışılmışın dışında, amerikan dizileri gibi tadı damağında süresiyle , bize bizi anlatan bir kadın bir erkeğin komedi tufanı kısaca.. evli olmadıklarını sonradan öğrendim, aynı evde yaşıyorlar ya hani evlidirler diye düşünüyordum başka türlüsü aklıma gelmemişti doğrusu :) şimdi starda yayınlanıyor ama yayın saati yine geç, malum çocukların izlememesi gereken çok sahnesi oluyor.Stara geçtikten sonra rtükten uyarı alıp evlenmek zorunda kaldılar bi de :) en çok buna gülmüştüm.Sanırım yerel televizyon kanalına geçmeleri esprilerinin, cinsellik içeren sahnelerinin biraz eksilmesine sebep olmuş.Ama hala o ince esprileriyle kırıp geçirmeyi başarıyorlar. Demet Evgar'la Emre Karayel'i Beyaz Show'da konukken izlemiştim bir ara..Beyaz ikisine de gerçek hayatta böyle biriyle evlenmek istermi

4 Film Önerisi

Size bir kaç film önerisinde bulunmak istiyorum, hazır uzunca bir tatile girmişken aranızda tatili yatarak geçireceklere fikir olur belki :) *İlk film Karanlığın Gözleri.. bazı kişiler kore filmlerinin, dizilerinin hastası oluyor, ben de öyle bir durum yok, sadece hikayeyi okuyunca ve fragmanı izleyince dikkatimi çekti izledim. Yeni polis adayı bir kızın erkek kardeşini cezalandırmak ve eve götürmek için arabaya kelepçelemesiyle başlıyor film. Araba yolda kaza yapınca kız arabadan fırlayarak yere yapışıyor ve gözlerini kaybediyor, köprü parmaklıklarında asılı duran arabadaki erkek kardeş kelepçeli halde yardım beklerden , anahtara ulaşamaya çalışırken arabanın köprüden uçmasına sebep oluyor ve ölüyor. Film bir ablanın hem gözlerini hem kardeşini kaybetmesi ve duyduğu suçluluk duygusu üzerine devam ediyor. Filmin asıl konusu ise gözleri görmese de bir insanın isterse herşeyi yapabileceği, hatta bir seri katille bile baş edebileceği üzerine..Aksiyonlu, dramatik, ara ara gerilimli

Fleurs

Çiçekleri evinizde , odanızda , masanızda severlerden misiniz, yoksa çiçek dalında güzel deyip sadece koklayıp geçenlerden misiniz_? Saksı çiçekleri mi alırsınız evinize, yapma güllerle mi doldurursunuz vazolarınızı_? Herkes saksı çiçeklerini yaşatmayı beceremez, solar, kurur , ölür mesela sizde durumlar nasıl_? ben sordum önce ben cevap vereyim sorularıma :) Dalından çiçek koparmayalı uzun zaman oldu, çocuklukta kaldı yani.Çiçeğin dalında güzel olduğunu düşünenlerdenim. Ama şu vazolardaki güzellikleri evimin her köşesinde görmek de isterim :( Saksı çiçeği yetiştiremiyorum, elimden heralde ya kuruyor ya çürüyor. En son kasımpatı aldım, en uzun yaşayan çiçeğim o olacak sanırım nazar değmesin bi güzel açıyor ki sormayın :) plastik çiçeklerdense canlı çiçekleri tercih ederim ama kopardığın gibi kalsalar keşke :S el mahkum yapma çiçekler almaya.. saksı çiçeği zaman istiyor, ilgi istiyor, bir gün yanına gitmezsen ikinci gün darılıyor.. ikisinin ortası bişi olsa keşke, can

Uzun Hikaye

Kenan İmirzalıoğlu ve Tuğçe Kazaz nasıl ikili olmuşlar acaba, merak edenleriniz vardır illa ki.. Değerli kitapların sinemalara uyarlanması geleneğine Osman Sınav'dan muhteşem bir film daha eklendi diyebilirim. Osman Sınav'ın 11 yıldır düşündüğü bir projeymiş Uzun Hikaye'yi çekmek. ilk zamanlardan itibaren filmin ana karakteri Bulgarlı Ali'nin Kenan olacağı bile belliymiş..Neden bu kadar yıldır filmin beklediği sorusuna ise, böylesi güzel bir filmi de ancak on yılda bir çekerim diyerek cevaplıyor Osman Sınav. Doğru zaman, doğru oyuncular , doğru mekan meselesi yani.. Filmin ikinci başrol oyuncusu Tuğçe Kazaz sonradan belli olmuş.Önce bir deneme çekimi yapılmış, Osman Sınav hala kararsızken o sıralar gazetede görmüş onu ve iki hafta sonra Münire'nin o olacağına karar kılmış.Filmi izleyince sizler de oyuncuların ne kadar doğru seçimler olduğunu anlarsınız.. Hikaye kısaca şöyle; Bulgaryalı Ali Sosyalist lakaplı ancak sosyalist değil sadece haksızlığa

Gossip Girl Blair&Serena

 Serena Van Der Woodsen yani gerçek adıyla Blake Lively. 87 yılında Los Angeles'da doğmuş.Blair'in aksine Serena iyi bir aileden geliyormuş.İyiden kastım maddi durumu iyi ve aile ortamının sıcak olması. Anne ve babası oyuncuymuş ve kızlarına evde özel eğitim aldırmışlar.2012 Eylül ayında ise oyuncu Ryan Raynolds ile evlenmiş. Çok güzel bir hatun. Sarışın ama öyle sıradan bir sarışın değil, renkli gözlü ama sıradan renkli gözlü değil :) beğenerek izliyorum kız olduğum halde. Hem yüzü hem fiziği hem giyim tarzıyla son zamanlarda en beğendiğim kadın kişisi :) Blair Waldorf yani gerçek adıyla Leighton Meester. 86 yılında Texas'ta bir hapishanede doğmuş.3 aylık olunca bir akrabasının yanına yollanmış ve orda büyümüş.Daha önce de bir çok korku filminde oynamış ancak ilk başrolü Gossip Girl'de almış.Ve son olarak kendisiyle ilgili beni şaşırtan bir haber sex kasetlerinin internette düşmüş olmasıdır. Daha çok Türk kızlarına bizim alışık olduğumuz yüz hatl

in the Büyükada :)

Adaların en büyüKü büyükada :) ilk kez 1. sınıfta gitmiştim şimdi 4 oldum bi kere daha gitmek nasip oldu. adaların evlerine, yalılarına , balkonlarından sarkan o pembiş çiçeklerine bayılıyorum.. adalara gidenler bilirler, iskeleye inince insan kalabalığından hiç bir yeri göremiyorsunuz, kalabalıktan bunalmak bile mümkün ama ara sokaklara ilerledikçe, sakin sakin renkli köşklerin önünden geçerken iyi ki gelmişim diyorsunuz. Günün erken saati gidildiğinde bir gün boyunca rahatça gezip görebilirsiniz diye düşünüyorum. daha fazlası insanı sıkabilir, gezmekten , yemek yemekten başka bir de denize girebilirsiniz yüzme biliyorsanız tabi :) he bi de bisiklet kiralayabilirsiniz, günlüğü 10 tl idi. biraz utanıyorum ama söylemek istiyorum, ben bisiklete binemiyorum :) Trabzonda büyüdüm ben köyümüz pek düz sayılmaz, her yer dağ bayır. erkekler bir şekilde korkusuzca düşe kalka öğreniyorlar ama ben bir iki denedim sonra bıraktım. Bu sefer adalarda öğrenecem dedim , aldık arkadaşım bi