Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

iyi ki doğdun kardeşim

sabah melekle mesajlaşıyoruz, sahi senin bugün doğum günün, iyi ki doğdun canım kardeşim seni çok seviyorum dedim.. her sabah işe giderken yazışırız, istanbul-trabzon hattı üzerinden.. kaç oldun dedim?  26 deyince bi buruk oldum, bi üzüldüm nedense.. aramızda iki yaş var ama benden küçük olduğu için,  o benim gözümde hala küçük kız kardeşim ve 26 gözüme çok geldi :( küçükken 30 yaşına girenlere acayip büyük  adamlar ve kadınlar gözüyle bakardım.. şimdi merdiven dayadık otuzlu yaşlara.. ama ben eski ben gibi hissediyorum.. yaş ilerlemiş olabilir ama çocukluk yılları sanki dünmüş gibi gözümün önündeler.. annem gece vardiyasında çalıştığı zaman melekle pasta yapmaya kalkışırdık mesela.. o keki hiç bir zaman kabartamazdım, şimdiki keklerim gibi olmazdı.. sonradan anladım ki malzemeyi kıt koyduğum için olmazdı keklerim..  3 yumurta koyarsak annem kızabilir 2 yumurta koyayım derdik hep.. davul fırınımız vardı bir de.. bir gün kurabiye tepsisini fırından

Lucy, Film Tavsiyesi

çocuklu evde film izlemek neredeyse bir hayalmiş meğersem.. 1 yıldır ne sinema ne evde kesintisiz film izleyemiyoruz.. şimdi ufaktan anne-baba saatlerimizi film izleyerek değerlendirmeye çalışıyoruz eşimle.. film aksiyon ve heyecanlı olmazsa ben anında uyuyup kalıyorum :) o yüzden seçtiğimiz filmlere dikkat ediyoruz.. en son "LUCY" filmini izledik.. hem düşündüren hem heyecanlandıran bir filmmiş.. insanlar beyninin %10 luk kısmını kullanırken, beynini en iyi kullanan %20 ile yunuslarmış.. film bir yandan böyle bilgiler verirken bir yandan da, -eğer beynimizi daha fazla oranda kullanabilseydik neler yapabilirdik? sorusunun cevaplarını veriyor.. bir solukta izledik ve beğendik filmi.. Lucy 2 de bu sene vizyona girmiş yurt dışında.. en kısa zamanda ikincisini de izleriz inşallah ;)

alan adımı değiştirdim?

Merhaba, Yıllardır kullandığım blog alan adımı ani bir kararla değiştirdim.. eski adım benimistanbulum-ella.blogspot.com hem çok uzun hem de saçmaydı.. blog açarken çok tecrübesiz ve deneme amaçlı böyle bir isim almıştım.. blog dünyasında bu kadar uzun süre kalacağımı düşünmüyordum ama burayı çok sevdim.. ama alan adımın blogumla alakalı olmamasına üzülüyordum.. küçük hanımın güncesi çok fazla türkçe karakter içerdiği için kucukhaniminguncesi.blogspot.com yani, bunu da almak istemedim.. burada evimden ve hayatımdan bahsettiğim için merveninevi.blogspot.com olmasını istedim.. hem kısa hem anlamlı hem türkçe karakter içermiyor.. ama şuanda google beni tanımıyor ve google'da arama moturunda blog yazılarım çıkmıyor.. iyi mi ettim kötü mü bilmiyorum.. bu tanıma işi biraz zaman alacak sanırım.. inşallah pişman olmam..

kırk uçurma sepeti nasıl hazırlanır :)

Ben bir keresinde kırk annesi olmuştum :) kırkı çıkan Güneş kıza adı gibi sıcacık bir sepet hazırlamıştım.. bebekler doğduktan sonraki 40 gün boyunca kendilerini anne karnında gibi hissederlermiş.. kırk gün hem anne hem de bebeğin toparlanması için dikkat edilmesi gereken bir süredir.. bu süreci atlatan anne ve bebeğin kırkıncı günlerini bazı seramonilerle kutlamaları, kırk uçurma, kırklama, kırk çıkarma diye geçmektedir.. kırkıncı gün kendi evinde banyosu yaptırılan bebek ise ev gezmesine götürülür.. gidilen evde de ufak çaplı hediyeler hazırlanır ve kırk uçurma tamamlanır.. ben de böyle bir sepet hazırlayarak elimden geldiğince merasime destek olmaya çalıştım :) sepeti ve minik keseleri eminönünden alıp kurdeleyle süsledim.. keselerin içine yumurta, pirinç, şeker, tuz gibi şeyler koyup, ne anlama geldiklerini bilgisayarda yazıp çıktı aldım ve keselere zımbaladım.. iyi kalpli olsun diye pamuk,  tok gözlü olsun diye yumurta, bol kazançlı bir hayatı olsun diy

4. yıldönümü hikayesi :)

az önce bir kaç kez 1. evlilik yıl yıldönümü yazımı okudum şuradan  :) bir yıllık evliliğim hakkında neler yazmışım :) bir de sonuna eklemişim, çocuk olunca bu günlerimi arayacağım diye :D vallahi şu fotoğrafa bakıyorum şimdi,  çocukla geçen bir sene on seneye bedelmiş gibi geliyor.. bu kadar yoğun duygularla ve hareketli geçen bir senem daha olmamıştı :) çocuk sahibi olmak dünyanın en en güzel duygusu olabilir.. bir yandan da çalışan anne olmanın zorluğunu, sonuna kadar yaşadığım bir yıl oldu. eşiniz size ne kadar destekçi olursa olsun, hem işe gidip hem bir ev hanımı gibi yemeğini temizliğini yetiştirmek.. akşama kadar bebeğinin kokusu burnunda eve gideceğin saati beklemek.. çocuk akşama kadar evde sıkılmıştır deyip o yorgun halinle iş çıkışı parklarda dolaşmak.. ara sıra kapınızı çalan hastalıklarla Allahım çocuğum değil ben hasta olayım diye dualar etmek.. hayatımıza giren "bakıcı"  kavramına alışmaya çalışırken bakıcı değiştirmek zorunda ka

bebek hediye sepeti nasıl hazırlanır?

şöyle bir gerçek var ki bebeğiniz ilk 1 yıl size hediye gelen kıyafetleri giyiyor :) her ne kadar değişim fişleri olsa da, el kadar bebekle değiştirmeye üşeniyor, zaten iki ay sonra olmayacak bu kıyafetler ona diyerek giydiyorsunuz herşeyi.. doğumdan sonra beni en çok mutlu eden hediyeler böyle özenle hazırlanmış hediye sepetleri oldu.. tabiki bebek ziyaretine giderken altın da götürmek isteyebilirsiniz :) ama şöyle minnoş parçaları birleştirerek hazırlayacağınız bir sepet, lohusa annelerin yüzünü hayli güldürecektir.. tabiki değer verdiğiniz kişilere böyle süprizler yapmak ayrı güzel olacaktır.. ben de kıymetli arkadaşıma hazırladığım kutunun fotoğrafını çekmiştim, hediye sepetinin içine neler koyulabilir örnek fotoğraflarla sizinle paylaşmak istedim.. kızım olmadığı için bu elbiseyi aldığımda çok heyecanlanmıştım  ve dolabıma asıp fotoğrafını çekmiştim :) elbise Güneş hanımın hediye sepeti içindeki en sevdiğim parça oldu.. bebeklerin en çok

ek gıda serüvenimiz

ek gıdaya geçiş her annede ufak çaplı strese ve heyecana sepeb olmuştur sanırım.. aylar öncesinden başlamıştım ben araştırmalara.. nerden ve nasıl başlamak gerekiyor,  hangi ay hangi sebzeleri vermek gerekiyor ? çok şükür ki ben bebeğini emzirebilen o şanslı annelerdenim! şanslı diyorum çünkü malesef çoğu anne bebekten ya da kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı emziremiyormuş.. ek gıdaya geçince anladım emzirmenin rahatlığını.. akarı yok kokarı yok günün her dakikası sıcak süt hazırdı :) ama 6. ayımıza geldiğimizde ufaktan yemeklerle tanışması gerekiyordu küçük adamın.. ek gıda serüvenimizde "Gurme Bebek"  sitesinden çokça faydalandım.. ve tabiki etrafımdaki deneyimli annelerden tecrübelerini dinledim.. 6. ay doktor kontrolünden sonra yavaş yavaş başladık yemeye.. *ek gıdanın en önemli kuralı 3 gün bekleme kuralıymış! her ne verirseniz verin, 3 gün üst üste vererek ilerlemek gerekiyormuş.. olur da bebeğinizin bir meyveye,  sebzeye aler

çocukta yaparım kariyer de :)

merhabalar .. aylardır uğrayamadığım bloguma nihayet geri döndüm :) hamilelikti, doğumdu, lohusalıktı derken günler su gibi geçti.. ve şuanda "çocukta yaparım kariyer de! " sloganıyla hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.. ücretli, ücretsiz bana tanınan bütün izinleri kullanıp oğlumu 1 yaşına kadar kendim baktım.. ilk başta bakıcıya bırakıp işe başlamak gerçekten çok çok zor geldi.. çünkü 1 yıldır 1 saat bile ayrı kalmamıştık.. nihayet o bakıcısına ben de ondan ayrı kalmaya alıştım ve biraz rahat nefes aldım.. anneliğin yüzde doksanı vicdan muhasebesiymiş.. beslenmesi, bakımı, eğitimi herşeyi en güzelinden olsun istiyorsunuz.. ve ona yetebiliyor muyum sorusu sürekli kafanızı kurcalıyor? artık bütün hayatımız onun etrafında dönüyor.. çocuk sahibi olmak mükemmel birşeymiş :) Allah isteyen herkese nasip etsin.. NOT: Annelik izni hakkında Hamileliğin 37. haftasından sonra çalışmak yasak, bu haftada hastahaneden çalışamaz izni alıp iş yeri