Ana içeriğe atla

Eğlencenin yeni adresi Vialand :)





İstanbul'un Eyüp ilçesinde 3yıldır yapım çalışmaları süren Vialand nihayet bugün açılıyor..
Türkiye'nin Disneyland'ı diye adı geçen Vialand ,
 ülkemize eşi benzeri görülmeyen bir eğlence anlayışını getiriyor.
600 dönümlük arazi üzerine kurulan dev eğlence merkezinde neler yokki..
Sadece çocuklar için olduğunu düşünmeyin, her yaşa uygun eğlence anlayışına sahip bir mekan Vialand..
Eğlencenin haricinde üstü açık bir alışveriş merkezi olma özelliği de var,
restoranlar , otopark , mağazalar , eğlence merkezleri...
Son teknoloji ile tasarlanmış, 3 saniyede 110 kmyi aşan hızıyla Avrupa’nın en çok ilgi gören Roller Coaster’ı da Vialand’in sayısız eğlence ünitelerinden bir tanesi olarak parkta yer alıyor..
Evet gelelim Vialand'ın giriş ücretlerine :)


bu tablodaki ücret sadece açılışa özel, yani ilerleyen günlerde ücretlerin artacağı söyleniyor..
of! bu ne, çok pahalı, diyenleriniz vardır, ben de ilk anda böyle tepki verdim..
sonra okudum ve öğrendim ki, 
bu ücreti ödediğiniz takdirde içerde bütün eğlence araçlarına para ödemiyorsunuz.
yani binseniz de, binmeseniz de girişte bu ücreti vermeniz gerekiyor..
bu ücreti ne kadar hakediyor, verdiğiniz paraya değiyor mu değmiyor mu,
ilerleyen günlerde insanlar eğlenmeye başladıkça anlayabileceğiz..
görselleri ile Disneyland'ı hatırlatan bu güzel mekana çok sık olmasa da yılda bir kaç kere gidilebilir..
öğrenci halimde bir kaç kez diyorum, iş sahipleri için pek da uçuk bir fiyat değil..
ama ailedekileri toplayıp gidelim derseniz biraz zorlanacağınız kesin :)
İstanbul'dan ayrılmadan gidebilirim umarım..
hele bir açılsın, insanlar o araçları kullansın bakalım dimi :)
lunapark kazaları ülkemizde olmuyor değil, beni de biraz korkutuyor..
özellikle Roller Coaster :)
gidip eğlenenler mutlaka yorumlarını bırakın ki biz de daha fazla fikir edinelim ;)
mutlu pazarlar herkese..



Yorumlar

  1. Ben hayatta binemem Roller Coaster denilen hız canavarına . Allah korusun bayılırım felan :) ama diğer herşey güzel gibi , inş. bende istanbulu terketmeden birgün giderim :) ..

    YanıtlaSil
  2. Ben de binebileceğimi sanmıyorum zaten :D normal tırtılda bile allak bullak oluyorum.

    YanıtlaSil
  3. Çok sevindimm bu habere:) Çook severim böyle parkları, disneyland'a gittiğimizde coasterlardan inmemiştik :D buradada inmeyiz :D
    Bilgilendirme için tşklerr^^

    YanıtlaSil
  4. Sen yine de hemen binme burda Melike :)
    bir kaç hafta bekle insanlar binsin bi test edilsin, ben korkuyorum açıkçası :)

    YanıtlaSil
  5. Son durak filmlerini seyrettiyseniz Roller Coaster a binemezsiniz zaten :) Seyretmediyseniz önce binin, sonra seyredin :)
    Merak uyandırdı bende bu yer özellikle Disneyland a benzetilmesiyle...

    YanıtlaSil
  6. ahh evet izledimm :D ne korkmuştummm şimdi hatırladım. ben binemeyeceğim galiba :)

    YanıtlaSil
  7. muhtesem bir yere benziyor ! :)

    YanıtlaSil
  8. Belle Amie; inş öyledir , henüz gidemedik :)

    YanıtlaSil
  9. Bu bloğun sahibiyle röportaj yapmak istiyorum bana mail adresimden ulaşabilirlerse sevinirim:) saygılar..

    YanıtlaSil
  10. daha önce Disneyland'a giden biri olarak fiyatı uygun buldum. Böyle büyük bir eğlence parkına birgün için verilebilinecek bir para. Ben bukadar büyük oldugunu bilmiyordum, gazete reklamları görmüştümi içeriyi merak ediyorum.. heyecanlıyım, gidip göreceğim..

    YanıtlaSil
  11. Yesim sen öyle diyorsan öyledir :) hele bi git bakalım yorumunu bekliyorum :)

    YanıtlaSil
  12. cocuklar ıcın guzel proje gıbı gorunuyor umarım guvenlıdır. bırde hafta ıcı haftasonu fıyatları aynıysa nıye ayrı ayrı yazmıslar acaba??

    YanıtlaSil
  13. daha yenidir bir çok şey zamanla oturur bencee :)

    YanıtlaSil
  14. istanbulda olanlar yasadi desenize :)

    YanıtlaSil
  15. Selam ben İzmitte oturuyorum ve bu tarz şeylerin hastasıyım . Daha önce Tatilya ya gidememiş ve onun üzüntüsünü hala içinde yaşatıp sürekli hayıflanan biriyim. 1 yada 2 gün önce aklıma geldi keşke istanbul yada çevrede bu tarz bir yer açılsa. Sanırım beni duyup bu postu hazırladınız. Çok teşekkür ederim. takipcinizim artık.
    bende beklerim sevgiler...
    http://gulaycansever.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  16. Hoşgeldin Gülay :)
    İstanbul çok büyük bir şehir , böyle yerler de büyük eksikti..
    devamı gelir inş :)

    YanıtlaSil
  17. Çok merak ediyorum ben burayı ya. Küçükken daha cesaretliydim şimdi bahar şenliğinde Danger vardı binemedim ya yazıklar olsun bana :)

    YanıtlaSil
  18. Yeliz, ben de küçükken daha cesurdum :) kızma kendine .. gidersen yorumlarını yaz mutlaka merak ediyorum çünkü..

    YanıtlaSil
  19. iş sahipleri içinde uçuk bir rakam =) ey gidi tatilya

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..