Ana içeriğe atla

Kadin, erkeginin yansimasidir.


Brad Pitt'in hasta karısına mektubu:
Karım hasta. Kişisel yaşamı, işi, kendi hataları ve çocukların sorunlarından dolayı sürekli gergindi. Karım 14 kilo verip, 40 kiloya kadar düştü. Çok sıskaydı ve sürekli ağlıyordu. Karım mutlu bir kadın değildi. Devamlı başı ağrıyordu, kalp ağrısı vardı ve kaburga arkasında sinirleri sıkışıyordu. Sağlıklı bir uyku düzeni yoktu, sadece sabahları ve çok yorgun olduğu zamanlarda hemen uykuya dalıyordu. Bizim ilişkimiz bitmek üzereydi, ayrılma eşiğine gelmiştik. Karım kendi güzelliğini bırakmıştı, gözlerinin altına torbalar vardı, yüzüyle alay ediyordu ve kendine bakmayı bıraktı. Kendisine gelen tüm filmleri ve rolleri reddetti. Artık ben de umudumu kaybetmiştim, yakında boşanacağımızı düşündüm…
Ama sonra bir şeyler yapma kararı aldım, sonuçta dünyanın en güzel kadınıyla evliydim. Dünyanın erkek ve kadınların yarısından çoğunun idolüydü ve sonra onun yanında uykuya dalmaya, ona sarılmaya başladım. Çiçeklerle beraber duş almaya, onu öpmeye, övgüler söylemeye başladım. Onu her dakika memnun görüyordum ve çok şaşırdım, ona hediyeler alıyordum. Sadece onun için yaşamaya başladım. Onun hakkında basınla sadece ben konuştum. Bütün olayları onun yönetimi altına aldım, onun ve ortak arkadaşlarımızın yanında onu övdüm, inanmayacaksınız ama yüzünde çiçekler açtı, daha iyi hissetti. Kilo almaya başladı, sinirlenmiyordu ve beni hiç olmadığı kadar çok seviyordu hem de beni bu kadar sevebileceğine dair hiçbir ipucu yokken.
Ve sonra bir şey fark ettim: Kadın, erkeğinin yansımasıdır. Eğer erkek kadını deliler gibi seviyorsa, kadın gelecektir..

***

Angelina'nın yüksek kanser riskiyle iki göğsünü de aldırdığını biliyorsunuz, bu mektubu internette okudum ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum ama çiftin evliliğine, bağlılığına hayranlığımdan yayınlamak istedim..
'Kadın, erkeğinin yansımasıdır' cümlesine bayıldım en çok.. tamam evli değilim ama etrafımda evli bir sürü insan var.. ve bir ablamdan eşi için şöyle bir cümle duymuştum 'Eşim eve girdiğinde sanki eşyaların bile yüzü gülüyor, evin havası değişiyor , ben değişiyorum..' ..
ay ne güzel söyledi diye düşünmüştüm o zaman.. kadınların evliliği gerçekten erkeğinin yansımasında şekilleniyor.. erkek ne kadar sevgi dolu, mutlu ediciyse aynısını karısında görüyorsunuz, yok ama erkek ne kadar evden kaçıyorsa, stres doluysa sıkıldıysa bazı şeylerden kadının da tadı tuzu kaçıyor.. çocuğu varsa onlara adıyor kendini, çocuğu yoksa depresyona giriyor.. Allah bütün hastalara acil şifalar versin tabi.. hastalık büyük imtihan dünyada.. senin başına gelmese bile sevdiklerine geliyor ve senin de bütün dünyan değişiyor.. o yüzden hepinize sağlıklı mutlu günler diliyorum :)  ne zaman hangimizin başına kötü hastalık gelir bilinmez.. günleri güzel değerlendirmek gerek ;)


Yorumlar

  1. "Kadın, erkeğinin yansımasıdır' çok güzel bir cümle gerçekten bayıldım. Teşekkürler bu güzel yazıyı paylaştığın için.. :)

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş canım. O ablanın dediği cümleyi de kadın, erkeğin yansımasıdır sözünü de çok sevdim :) Gerçekten de doğru yani...

    YanıtlaSil
  3. Her iki sözde çok güzelmiş. :)

    YanıtlaSil
  4. Peki erkek zor günler yaşarsa ? Kadın ondan yansıyan negatiflikle ondan kaçacakmı ? destekmi olacak ??????

    YanıtlaSil
  5. Etkileyici bir mektup.. Cümle çok yerinde.. Ablanın söylemi de ne güzel.. Bunu söyletebilen bir eşe, bunu söyleyebildiği için büyük bir sevgiye sahip, çok şanslı.. :)

    YanıtlaSil
  6. Evet bende okudum bu yazıyı, doğruysa eğer ne mutlu.
    Böyle bir gerçek var ama, etrafımda böyle örnekler çok var.
    Hastalıkta bu konuda ne büyük imtihan, ince bir çizgi üzerinde seçim yapmak çok zor.

    YanıtlaSil
  7. OKUYUPP ETKILENDIM :d
    NE ERKEKLER VSRBEEEE

    YanıtlaSil
  8. doğru sölemiş.
    bir ilişkide erkek daha çok seviyorsa daha iyi ki.
    :)

    YanıtlaSil
  9. erkek olmak çok zor kocaman yürek lazım

    YanıtlaSil
  10. Aslında her ikisi de birbirine ayna ve o aynadan yansımaları ise sevgileridir.

    Canımcım, dilerim hayatına güneş gibi doğsun hayatında olan veya olacak olan kişi ve seni tüm dertlerden uzak eylesin :) İyi geceler meleğim :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..