Ana içeriğe atla

Bilgisayar öğretmeni ilk hasılatını kazandı :)



Öncelikle gelin şunda anlaşalım sevgili okurlarım, bilgisayar öğretmeni demek bilgisayar tamircisi değildir, yazılım uzmanı değildir, facebookda resim paylaşamıyorum bi çözer misinci değildir, en önemlisi de HAcKER değildir :)
ama yok ben kime bilgisayar bölümünde okuyorum desem bana, ya merve ya bizim çocuk bilgisayarın şurasına bastı bozuldu şuna bi el atsana, ablacım facebookta fotoğraflarımı arkadaşlarım göremiyormuş bi düzeltsene, kız merve internette çok güzel dantel örnekleri varmış bana onlardan aç bulsana , kızım komşunun wireless şifresini kırsana gibi isteklerle geliyorlar :)
ha bir de yapamazsanız da sen ne biçim öğretmensin oluyorsun, ben bunu okulda görmedim hiç diyemiyorsun, yok efendim doktor hastasına ben bu hastalığı bilmiyorum sizi iyileştiremem der miymiş :)
her neyse ailemizdekilere elimizden geldiği kadar yardım ediyorum  ben size istanbulda sürekli gittiğim terzimden bahsedeceğim. küçük bir terzi dükkanı olan abimiz malatyalı ve baya bilgili bir insan, hayli konuşkan, hayli meraklı benden bil fazla :) 4 yıldır git gel hakkımda öğrenmediği şey kalmadı. Bir gün dikkana gittim abim arap müşterilerle konuşuyor çat pat ingilizce.. ben kapıdan girer girmez oo gel gel deyip beni araplara tanıtmaya kalktı :) öğretmen demedi ama bakın bu arkadaşım da bilgisayar mühendisidir dedi :) güler misin ağlar mısın, gülüştük biraz..
geçen gün de işim düştü yanına gittim yine, oo seni Allah gönderdi bizim bilgisayar facebooka girmiyor sen anlarsın dedi.. benim işimi hızlı hızlı yapıp, para istemem sen bizim bilgisayara bak yeter dedi.. ısrar kıyamet paranın yarısını verdim ama.. Açtık bilgisayarı gerçekten bütün sitelere giriyor facebooka girmiyor. bunun ne demek olduğunu bilirsiniz, bazı insanlar var çünkü facebook olmadan nefes alamayanlar ;) neyse biraz kurcaladım, virüs taraması yaptım, crome'dan engellenenler listesine baktım felan yok çözemedim. son çare aidaya sordum, meğer sorun internet sahibindeymiş..interneti komşularından alıyorlarmış ve adam facebooka girişi yasaklamış, bizlik bir sorun değilmiş..
teşekkür ettiler karı koca, çok sağol dediler ve malatyadan yeni gelmiş mis kokulu kayısılardan bir poşet doldurup verdiler bana :) yani anlayacağınız mezun olduktan sonra kazandığım ilk şey bir poşet malatya kayısısı oldu :)
bakalım ilerki zamanlarda mesleğimin bana yaşatacağı ne gibi anılar olacak :) iyi tatiller efenim..


Yorumlar

  1. Ah yazık ama ya :))
    "...resim paylaşamıyorum bi çözer misinci değildir" aslında öyle olduğunu kabul etsen kayısıya şeftali falanda eklenir kesin :)
    Çok gülüyorum sana Merve, ne maceralar biriktirirsin sen bu meslekle :)

    YanıtlaSil
  2. Ay çok güzeldi vallahi. AMa hep öyle yapmıyormuyuz. Birini buldukmu gözünü çıkartıyoruz :) Tıp da okuyan hemen doktordur falan filan. Allah kolaylık versin ne diyeyim. Memleketimin kaysılarını da afiyetle ye.
    Sevgiler....

    YanıtlaSil
  3. hah hah ha çok eğlenceliydi :)

    YanıtlaSil
  4. yardımcı olmak elbette iyidir ama sınırı aşmadığı sürece ohh mis kayısıları kaptın memleketimin kayısılarından banada yolla :D

    YanıtlaSil
  5. hadi hayırlı olsun ilk kazancın o zaman =)

    YanıtlaSil
  6. Kazancın böylesine ballı kaymaklı deniliyor heralde :)

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  8. :))Ya Merve benim bilgisayar arada bir kendini kapatıyor,bir el atar mısın?:))Şaka şaka:)İnsanların sana tepkisine çok güldüm.E hadi afiyet olsun kayısıların,inşallah gerisi bol sevgi ve kazançla gelir:)

    YanıtlaSil
  9. vallaha abla ben lise 4 bilgisayar bolumu okumama ragmen bir suru sey geliyo ki . oyun crack turkce yama yaparmisin, bu oyunun hilesini yapamazmisin, bilgisayar bolumunde okuyon bi oyun bile yapmadin neyse fazla saymayim yoksa sonu gelmz :) .... senide tebrik eder basarilarinin devamini dilerim abla ;) iyi bi ogretmensin ;)

    YanıtlaSil
  10. :)) insanları facebook a kavuşturmuzşsun..ne kadar sevinmişler..sende en güzel hediyeyi almışsın;) tam mevsiminde..

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar,

    Değerli öğretmenim, çevrenizdekilerin bu serzenişlerinde haklılık payı var. Her ne kadar siz haklı olsanız da, onlar sizden daha çok haklılar. Nasreddin Hoca'nın mektup fıkrasını biliyorsunuzdur. Ahaliden birine bir mektup gelir, okuması için hocaya verir, mektup Arapçadır. Hoca mektubu evirir çevirir okuyamaz ve bu mektup Türkçe değil okuyamam der ve sahibine iade eder. Adamın pişkin cevabı bellidir. "Benden utanmıyorsan, şu başındaki kavuğundan da mı utanmıyorsun" der. Tabi hoca da kavuğu adama uzatır ve "madem kavuktadır keramet, giy başına da göster maharet" der.

    İşte böyle (ben de bilgisayarcıyım ve herkes beni alaylı bilgisayarcı bilir ve çevremdeki her çeşit bilumum bilgisayar yazılım, donanım arızaları bana getirilir ve mutlaka sorunu çözmek zorundayım, yoksa iş hocanın mektup fıkrasına dönüyor.)

    Mezun olduğunuzu ve ilk kazancınızın da bir poşet Malatya kayısısı olduğunu paylaşmışsınız. İlk kazancınız hayırlı ve bereketli olsun ve arkası devam etsin sayın öğretmenim.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
  12. Lezzetli bir kazanç olmuş devamı gelsin :))

    YanıtlaSil
  13. afiyet bal şeker olsun müendissanım :)
    bak ne diycem insanlardan bu gibi istekler karşısında para veya karşılık talep edersen kesilecektir :)))

    YanıtlaSil
  14. :) Allah kazancını helali ile arttırsın inş. Darısı başımıza

    YanıtlaSil
  15. Yalnız ben bilgisayar öğretmenini yazılım uzmanı değildir sözünüze katılamıycam. böte çıkışlılar özellikle eğitim öğretim yazılımlarında birer yazılım uzmanı ve geliştiricidir.Tabi çoğu üniversitedeki eğitim buna müsait olmadığından bu sözünüzü anlayabilirim.Bunu şu yüzden söyledim ben böte mezunuyum ve şuan yazılım uzmanıyım.Kendini bu alanda geliştirmek isteyenler olacaktır. Heveslerini kırmayalım lütfen.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..