Ana içeriğe atla

zamane çocuklarıyız biz...


büyüklerimiz haklı galiba, şimdiki çocuklar çok şanslı, böylesi güzel bir zamanda dünyaya gelmişler..
bizim 90 versiyonlarımız da kıl payı yakalamış bu çağı diyelim..
benim kendi çocukluğumda öğretmenlerle her dakka fotoğraf çekilmeyi bırakın, 
odalarına girerken utançtan kıpkırmızı olurduk..
şimdi ki her bebenin facebook sayfası var.. 
bi de öğretmenlerini eklediler mi ohh, fotoğraf paylaşmalar, yorum yapmalar, yazışmalar :)
şimdi bunu üniversiteye uyarlarsam, artık bölümlerin de facebook grupları var..
bizim en sıkı takip ettiğimiz yer orası..
bütün duyurular, haberler, sınavlar kısaca bilmemiz gereken herşey orada paylaşılıyor ve bizler de bunlara anında ulaşabiliyoruz..
kar tatili olduğu zaman sabah kalkardık, yola inerdik servis gelmezse tamam kar tatili derdik mesela :)
şimdi ise Yunus Söylet'i tweeterda takip ediyoruz, bir tivit atıyor ve bizler tamam tatil diyoruz.
hocamız sınav sonuçlarını paylaşıyor mesala, itirazı olan itirazını yazıyor yoruma ya da bu nasıl sınav diye açık açık söylüyor..
bir tıkla iki çift tıkla ordan oraya herşeyden haberimiz oluveriyor..
öğretmenler mesela öğrencilerini tanımak için sınıflarla sınırlı kalmıyor, onları adeta evinde kamera varmışçasına facebooktan takip edebiliyor..
bizler her ne kadar faceden de nolurmuş desekte, hepimizin profilini incelesek az çok bir izlenim olur kafamızda, bir profil çizeriz anında ..
teknoloji günümüzün en güzel nimetlerinden biri, kıymetini bilmek abuk sabuk işler için kullanmamak gerek ..
bakın mesela bir teweetle geçtiğimi öğrendim bir iki tıklamayla uçak biletimi aldım ve bir kaç saat sonra Trabzon'da olacağım :)
evdekilere süpriz yapmak niyetindeyim..
eğer bu yazıyı okuyan ve bizimkileri tanıyan birileri varsa aman he evi arayıp haber vermesin küserim :)
hadi şimdilik hoşça kalın..
hepinize iyi tatiller diliyorummm <3

Yorumlar

  1. Valla okul çok yakınımızda olup sitemizden çıkıp okul kapısından giriyorduk ama kar yağdığını gördüysem radyonun başına oturup beklemek gibi bir huyum vardı. Tatilse adımımı atmamak için en kesin çözüm. :D

    YanıtlaSil
  2. bugünler daha iyi yaaaa.
    :)
    ay sen de sanki çok eskidin dee.
    :)

    YanıtlaSil
  3. Çok doğru.. Yanlış kullanmadıktan sonra internet günümüzün en önemli araçı.:) Ama şu çocuk yaşta olan miniklerin Facebook'ta olmaları biraz üzüyor beni.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..