takıntı derecesinde olmasa da herkesin hayatında yer etmiş bazı huyları, hoşlandığı , hoşlanmadığı davranışları oluyor.. bazılarını siz yapıyorsunuz istemeden, bazılarını da başkaları yapıyor sizi rahatsız eder derecede..
mesela şu mağazaya adım attığınızda dibinizde biten, yardımcı olabilir miyim diyen satış görevlileri !
ne aradığımı bazen ben bile bilmiyorum sen neye yardımcı olacaksın kardeşim , diyemiyorum..
kapıdan girmeden bakıyorum, eğer satış görevlileri ekipçe o mağazanın kapısını gözetliyorsa kaçıyorum..
yoksa içeri girdiğim anda hangisinin avı olacağım diye bir his başlıyor, işime konsantre olamıyorum..
yemek yemeye gittiğiniz yerlerde lokmalarınızı sayan garsonlar !
son parçayı ağzına attığında temizlik için masana gelen arkadaşlardan bahsediyorum..
hayır anlamıyorum o yemeklere çip mi takıyorsunuz siz :)
ya da ne acelen var dur biz kalkınca temizlersin dimi..
yeni bir şey öğrenmeye çalıştığınızda, size fırsat vermeyen insanlar da olabiliyor..
işi elinizden alıp yapıp size veren ya da gösterenler..
tamam anladım , çok iyi biliyorsun ama ben rahatsız oluyorum bea :S
şimdilik aklıma gelenler bunlar :)
fazla takıntılı olmamaya çalışıyorum ama elimde olmuyor işte bazı şeyler yapamıyorum..
kim bilir sizlerde neler neler vardır, paylaşabildiklerinizi yazın seve seve okurum :)
Hepsinde haklısın vallahi ya:)
YanıtlaSilYazayım yavrum kuşum:)
YanıtlaSilİnsanların ellerinde bir sürü imkanı ve güzelliği olmasına rağmen şikayet edip durmalarından inanılmaz derecede rahatsız oluyorum..
İlk kez tanıdığım insanların bana 'SEN' diye seslenmelerinden..
Kılık kıyafete göre muamele eden satış görevlilerinden..
Mağaza kendininmiş gibi davranan çalışanlardan..
Şöyle bir eteğim var, bu şalım güzeldir diyen görevli hanımlardan..
İnsanın yüzüne bakmadan konuşanlardan,
nefret ediyorum:)
biraz düşününce neler neler çıkıyor dimi abla :)
YanıtlaSilbenim gibi yap, mağaza kapısından kimse bakmıyorken gir ve kıyafetinle aynı renk giysilerin olduğu kısma geçerek kamufle ol :))
YanıtlaSilben de iç mekanda montuyla oturan insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyorum.
daha lafını bitirmene izin vermeden lak diye içine dalanlardan,
aynı durumu yaşamış bir arkadaşı, bir arkadaşının arkadaşı, bir arkadaşının arkadaşının arkadaşı olanlardan,
patavatsızlığı dürüstlük zannedenlerden
pek hazzetmiyorum..
Narçelen ; çok güldüm yaaa :D kamufle olmak aklımın ucuna gelmezdi :D
YanıtlaSilhepsine sonuna kadar katılıyorum canım özellikle satış görevlileri kısmına %100 :)))
YanıtlaSilŞu satış görelileri artı yapışma huylarına ben de çok uyuz olurum. Eğer sorarlarsa sadece bakıyorum tarzı cevaplar ile geçiştirir girdiğim anda onlardan tamamen ilgimi keser yüzlerine bakmam ve gerçekten sadece bakıyorum şeklinde dolanırım. Bunu yapmak zorunda olmak da kasınç bir durum tabi ama işe yarıyor. :)
YanıtlaSilHepsine katılıyorum. Gittiğim bir restoranda garsonların gözü sürekli masadaydı. Sonradan öğrendim şık mekanlarda böyle olurmuş. Ben gerildiğim için öyle yerlerde pek gitmem. Su içiyorum mesela yarım bardak su var daha hemen tamamlıyor. Dedim ne kadar yapacak bunu ne kadar rahatsız edecek. Ben içiyorum o dolduruyo. Tıkanana kadar devam ettim :)Sonra ön masadaki tabakları toplayıp insanlar hala masadayken şarjlı el süpürgesiyle bebek arabasına kadar süpürünce gülme krizine girdim. Kalkmak zorunda kaldık o derece :) Bu hizmet değil bence. İnsanın dikkati dağılıyor sürekli. Konuşamıyosun.
YanıtlaSilhepimize oluyooooo.
YanıtlaSil:)
Hepimiz yaşıyoruz bunları.. Ben çok ve boş konuşan hatunları bir kaşık suda boğmak istiyorum.:))) vır vır vır dır dır dır bir sus anacığım da diyemiyorum :))
YanıtlaSilNe güzel bir iç döküş bu :)
YanıtlaSilAslında bu konuda özellikle şu zamanlarda ne çok birikintisi vardır herkesin :)
Düşünüp sıralamaya kalkınca uzun bir liste çıkabiliyor ortaya.
Ama yine de nefes alabilmek için bu takıntılardan sıyrılmak şart :)
Not: Bloğunun içinde kayboldum, ne güzelmiş ben çok sevdim. Ama o köşedeki "izleyicilerim" kısmındaki 599 kişi rakamı hiç hoş durmuyordu bende onu 600 yapıp düzelttim :)
Zeynepcim :)
YanıtlaSilben de senin gibi bu durumdan rahatsız oluyordum, her dakka bakıyordum kim 600 yapacak orayı diye :)
benim farketmemi bir kenara atarsam , senin bunun farkına varıp bana yazman çok hoşuma gitti :)
hoş geldin sefa geldin bloguma :)
teşekkür ediyorum..
güzel bir noktaya parmak basmışsın mervecim :)
YanıtlaSilbazı mağazalarda görüyorum ki tüm satış elemanları kapıda bekliyor,inan girmiyorum kaçıyorum,çünkü üstüne atlıyorlar resmen :) ben de bir dönem satış elemanlığı yapmıştım ama inan hiç böyle üste atlayanlardan olmadım,tam tersi kaçıyordum müşteriden :) ama patron ısrarla şunu diyin,yardımcı olabilir miyim diyin,ilgilenin diyip duruyordu..sesini çıkaramayan çalışanlar da öyle yapmak zorunda kalabiliyor.ama ben yapmadım orası ayrı,sürekli zıtlaşıyorduk patronla da zaten :)
yemek yenilen yerlerde yaşanan sorunlara da katılıyorum.sürekli beni izlemelerinden yediğimden bir şey anlamıyorum yahu!hayır kötü de hissediyorum yani.
ha bi de otobüste oturursun,zar zor yer bulmuşsundur,iş yerinde yorulmuşsundur ayakta duracak halin yoktur.bir kaç tane koca totolu teyze biniverir ve emin ol ki yaşlı-düşkün falan da değillerdir,bildiğin orta yaşlıdır.senin gözünün içine içine bakar,yanındakine imada bulunur şimdiki gençler de böyle işte gibisinden.hah bi de öylelerine uyuz oluyorum uyuz :)
haklısın :)
YanıtlaSileylülcüm :)
YanıtlaSilsenin de bu konularda baya başın ağrıyor belli, sen de yaz dök içini rahatla canım :)
Merhabalar,
YanıtlaSilSizin gibi birçok tüketici aynı davranıştan şikayetçi. Bir alış veriş mağazasına girildiğinde sadece giriş kapısındaki bir görevli sizi karşılayacak ve "İyi günler efendim, mutlu alış verişler dileriz!" bu kadar bir sıcak karşılama yeterli. Daha sonra siz aradığınızla ilgili reyonda iken yardıma ihtiyacınız varsa zaten görevli arayan haliniz belli oluyor, işte ancak o zaman görevli "yardımcı olabilir miyim?" diye yaklaşacak, aksi halde asla müşteri rahatsız edilmeyecek.
Bu güzel ve yararlı paylaşımınız için teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Recep Altun ; merhabalar efenim :)
YanıtlaSilyine güzel bir açıklamayla soruna çare getirmişsiniz, teşekkür ediyorum yorum için ;)
Yorumunuz üzerine keşfettiğim sayfanızı çok beğendim. Acemi bir blogcu olarak sizden öğrenebileceğim çok şey olduğunu gördüm sitenizi görünce. Hele Amelie'yi görünce daha da mutlu oldum. En sevdiğim filmdir.
YanıtlaSilBen de içimi dökeyim biraz. Otobüste, serviste kitap okurken yanımdaki kişinin gözünü kitabıma dikmesine sinir olurum. Tüm konsantrem bozulur. Yanıma oturanın konuşmaya meraklı olmasından da hiç hoşlanmam. Görmüyor musun kitap okuyorum değil mi, denmiyor ki :)
Aslında o kadar çok sinir olunan durum var ki. Ben de mi bu konuda yazsam acaba? :)
Kitapsız Kedi; Teşekkür ediyorum çok :)
YanıtlaSilistediğin kadar yardımcı olmaya çalışırım..
bir yerden başlamak lazım yazmaya,
sen de başla bir yerden bakalım senin takıntıların nelermiş :)