Ana içeriğe atla

HM Alışverişim

alışveriş bir kadının olmazsa olmazıdır bunu bir kere daha anladım bugün :)
öğrenciliğin üzerimizdeki yükünü de sayarsak olmayan paralarla yapılan hesap kitabın sayısı tutulmaz.
ama dönem dönem deşarj olmanın en güzel yolu da alışverişten geçer..
Trabzonda bakınıp bakınıp bulamadığım h&m mağazasına, nihayet İstanbulda kavuştum diyelim.
ürünlerinin, desenlerinin , kesimlerinin çoğuna bayıldığım bir marka kendisi..
ama biraz pahalı ve online alışverişi olmayan bir marka şimdilik..
görsellerini eklediğim bu kıyafetleri aldım bugün, tamam bunlardan bir kaç tane daha aldım diyim :)
her mağazada aynı şeyleri görmekten bıktım!
en başta da içini gösteren tül gömleklerden bıktım!
hem pahalısınız hem şeffaf :) cık cık
bu kadar fazla şey almama rağmen alışverişin ucunu da kaçırmadım hepsi ihtiyaç =)
geçiş mevsiminde dolabında giyecek hiç bir şeyi olmayan kızlara tavsiyem, buraya bir uğrasınlar ;)







Yorumlar

  1. H&m in fazla abartıldığını düşünen biri olarakn sectiğin parçaları begendiğimi söylemeden edemiyeceğim ;)
    tabii kısa buldum ama mankenlerin boyunun bizimkilere fark attığı gerçeği geldi aklıma :D
    güle güle giy

    YanıtlaSil
  2. Güle güle giy keyifle :)

    YanıtlaSil
  3. Seyhan abla ; her ne kadar aldıklarım elbise olarak satılsa da ben onları pantol üstü tunik olarak kullanacağım zaten sıkıntı yok :)


    Handan, teşekkür edeerim bu arada hoş geldin canım :)

    YanıtlaSil
  4. ben de H&m'in online alışverişi olmasını çok isteyenlerdenim şunu şurasında kaç ilde var ki? hem indirime de giriyo bildiğim kadarıyla çok uygun şeyler yakalayanlar oluyor. Ben de İstanbul'a gidersem ancak bakabiliyorum:))) İlk görseldeki elbiseyi çok sevdim!

    YanıtlaSil
  5. görselde elbise olarak görünsede boyu gerçekten çok kısa :) tunik olur ancak..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..