Ana içeriğe atla

Yurtdışında Ramazan!

Ramazan mı geldi ? 
zaman... beklediğimden çabuk geçtin , biraz şikayet biraz memnuniyet derken , yaşadığımız şehre , eve , çevremizde ingilizce konuşan ,kılık kıyafetleri , yemekleri farklı insanlara alışmaya çalışırken evet Ramazan gelmiş... Ailemizdekilerle konuşmasak onun bile farkına varamayız sanırım, o kadar ki İslam'dan uzak bir memleketteyiz.. Tabi ki etrafımda cami görmeyi beklemiyordum , her gün kezlerce dinlediğimiz ezanı <  çoğumuzun ezan okunurken farkında bile olmadığımız anları es geçiyorum  > bu kadar arayacağımı tahmin etmezdim...
Ama öle olmuyormuş bea :( Koskoca Ramazan-ı Şerif bir tek ezan sesi duymadan açılan oruçlarla geçip gidecek...
İftar vakitleri sokakların o ıssızlığını görmeden...Gece sahura kaldıran anne-babaya mızmızlık yapmadan...Bu gün ne pişireceğiz anne demeden...Ne zaman akrabaları iftara davet edeceğimiz demeden...ilk defa Ramazan pidesinin sıcağı eline dokunamadan gelip geçecek Ramazanımız...
Yurtdışlarında yaşayanlara seslenmek istiyorum.. dünyaya ikinci kere gelme şansınız olmayacak, dünyanın en güzel memleketi bizimkisi, iyisiyle kötüsüyle bizim insanımız hepsi.. hayat standatlarım artsın diye kendinize bunu yapmayın.. güzel ülkemizden ayrı geçecek her gün ne kadar güzel olmuş benim gözümde hiç bir değeri yok yeminle.. Umarım benim ilk ve son yurtdışı Ramazanım olur bu yıl, şimdiden Herkese bu uzun ve sıcak yaz günlerinde Allahtan sabır diliyorum.. Bence her Müslümanın Ramazan ayı girmeden Ne için oruç tutulur? Ramazan ne için vardır? bir açıp okuması, hatırlaması gerekir. Belki sabrınıza bir nebze sabır ve ruhunuza birazcık manevi haz katar..
"İnsanın asıl gıdâsı Allâh’ın nûrudur. Ona aşırı ten gıdâsı vermek lâyık değildir. İnsanın asıl gıdâsı, ilâhî aşk ve ilâhî akıldır." Hz. Mevlana

Yorumlar

  1. Oruç tutmanın bi amacı var, varlık-yokluk farklılığını içselleme ve acıma tavrı ihsan ediyor unnaif yüreklere, tok insanların garip gurabanın ezalarını hissedebilme açısından.. zamanla mevlüdler, kandiler, ramazan oruçları, kurban bayramları dahi mazide kalıp unutuluyor, insan hayattan beklentileriyle bütünleşmeyince,boşlukta arıyor yakarılarla yaratıcısını, dostluklar dahi unutabiliyor. nedeni malum umduğunu bulamamak. eh yaşam böyle bişey. kim derdi merve ezan sesini duyamadan ibadetini 2011 de usa da ezan sesinden mahrum ifa edeceğini...
    hayırlı sağlık dolu ramazanlar...
    nd

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim, sana da hayırlı Ramazanlar dilerim Nida..

    YanıtlaSil
  3. Ben de uzak diyarlarda yasiyorum. Internette Ramazan ile ilgili arastirma yaparken rastladim blog'unuza. Amerika'ya bir cok kez geldim. Su anda Rusya'dayim ve emin olun burada helal yiyecek bulmak cok daha zor. Amerika o bakimdan cok daha genis urun yelpazesine sahip. Bir kac yeri daha kesfetikten sonra eminim daha rahat alisveris yapacaksinizdir. Yazdiklariniz benim de duygularima tercuman olmus. Hepimize kolay gelsin bu Ramazan :)

    YanıtlaSil
  4. size daha çok kolay gelsin bence, iftar sofranıza helalinden yiyecekler bulmanız dileğiyle :) hayırlı ramazanlar..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..