Ana içeriğe atla

ramazan halleri



Siz de gün içinde;
iftara ne yapsam diye düşünüyor musunuz?
değişik ve lezzetli tarifler ararken kendinizden geçiyor musunuz?
en önemlisi instagramda gördüğünüz o güzelim yemek fotoğraflarına uzun uzun bakıp dalıyor musunuz?
ya da "sabahın köründe patlıcan musakka tarifi mi paylaşılır be kardeşim!" diye söyleniyor musunuz?
siz, sahurda bir gözünüz kapalı tostunuzu yerken, sahur masalarını özene bezene süsleyip, çekip paylaşan kadınlara hayret ediyor musunuz?
iftarda bunları bunları yiyeceğim diye hayal edip bir çorba içip doyuyor musunuz?

***
sıcak havaların istanbulda tavan yaptığı, pekmezimizi akıttığı bu son ramazan günlerinde,
işte benim de rutinim böyle geçiyor ^^
paylaşım yapmaya bile üşeniyorum :)
fazla konuşursam acıkırım, susarım gibi küçük hesaplamalar bile yapıyorum..
ama ne kadar acıkırsam acıkayım orucun ne kadar kıymetli bir ibadet olduğu bildiğim için,
sabırla , gönül rahatlığıyla tutuyorum orucumu..
Hayat Nur Artıran hanımın sohbetlerini dinliyorum, çok naif yumuşak bir anlatım tarzı var..
orucla ilgili şu hikayesini dinledim geçen gün:

Allah (c.c) akıl ve nefsi karşısına çağırıyor ve onlara "Ben kimim?" diye soruyor..
akıl, sen benim rabbimsin, ben de senin aciz kulunum, diyor..
nefis ise , sen sensin, ben de benim diye cevap veriyor..
bu cevaba karşılık Allah nefsi terbiye etmek için ateşe atıyor ve tekrar karşısına çağırıyor..
nefis yine aynı cevabı veriyor, sen sensin, ben de benim?
bunun üzerine Allah nefsi aç bırakıyor..
açlıkla karşılaşan nefis o zaman anlıyor, onları yediren içiren, açlığını gideren bir yaratıcı var..
ve O istemezse rahmetinden bir lokma bile faydalanamayacağını..
açlıkla sınanan nefis tekrar Allahın huzuruna çıkarılıyor ve aynı soru soruluyor..
nefis bu defa, sen benim rabbimsin ve ben de senin aciz kulunum diyor...

***

hiç bir insan başkası için aç kalmaz...
oruç bize kendimizi tanımamız için verilen bir fırsat..
kıymetini bilerek tutabilmeyi nasip etsin Allahım..
hayırlı ramazanlar..




photo by: weddingchicks.com

Yorumlar

  1. Senden çok farklı değil benim durumum da :)
    O hayret ettiğin konuların listesi ben de biraz daha uzun sadece o kadar :)

    Allah kolaylık versin sana, ben evdeyim ya ne kadar şükretsem az..

    YanıtlaSil
  2. ne kadar güzel yazmışsınız :)
    eveet instagramda o fotoğraflara her seferinde hayretle bakıyorum :)
    http://suslupuslublog.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  3. Zeynep, sen de yaz bir hayret listesi okuyalım canım :)


    Süslü Püslü, teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  4. Tüylerim diken diken oldu :(

    YanıtlaSil
  5. Ben de o resimleri bi yere kaydediyorum bir baktım dolmuşlar.Yapılmayı bekliyorlar zavallıcıklar:)
    Orucun kıymeti büyük.Hakkiyle tutanlardan eylesin Mevlâ.

    YanıtlaSil
  6. Zeynep, ben de dinlediğimde çok etkilenmiştim abla ;)


    coşkunsel, ev hanımlarının zamanı bol oluyor çalışan kadınlar o kadar çeşit yapamıyor :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..