Ana içeriğe atla

iç güveysinden hallice..


Ramazan bayramınız mübarek olsun , Allah tuttuğumuz oruçlarımızı kabul eylesin ..
bu bayramı daha doğrusu tatili iple çektim ben..
yoğun tempomuz bitti çok şükür işlerimiz normale döndü..
bu zamana kadar köyümde bayram geçirmeye alışmış biri olarak, istanbuldaki bayramdan pek bişi anlamadım..
telefonla araşmak da gidip görmenin yerini tutmuyor bence..
siz bayramlarda ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama ben bu seneyi biraz düşünceli geçirdim..
bu zaman kadar sevdiklerimi hep arayıp sordum,
bayram olsun ya da olmasın, aklıma gelince aradım , mesaj attım ..
ama isterim ki onlar da bana aynı şekilde davransın..
akrabalık ilişkilerini evlendikten sonra daha önemsemeye başladım mesela..
dayıdır, haladır, teyzedir arada bir arayıp sormak, haber almak gerekiyor diye düşünmeye başladım..
ama kardeşim küçüğüz diye hep biz mi arayacağız!
neden benim dayım ara sıra arayıp,
-nasılsın kızım bir ihtiyacın var mı?
-evlendin , herşey yolunda mı?
-iyi misin?  demiyor...
neden hep bizden küçüklüğümüzü yapmamızı bekliyorlar da kendileri büyüklüklerini göstermiyor..
neden bu kadar maddiyatçı olduk..
para hırsı yüzünden kardeşimizi, torunumuzu defterden sildik..
evlendikten sonra noluyor biliyor musunuz,
eşimin tarafına karşı mahcup olmayayım, akrabalarım gelsin gitsin, beni sorsun isiyorsun..
bu kız burda yanlız değil imajı versin, biz onun hep yanındayız desin..
yok ama kimsenin kimseye minneti yok..
ferhat göçerin son şarkısını dinlediniz mi?
gençliğimi geri verseler, bu kez en çok kendimi severim diyor?
böyle mi yapmak lazım, kimseyi kafaya takmamak, sadece kendimiz için mi yaşamamız gerekiyor..
yaşlanmadan bu işin sırrını çözmem lazım,
zaman geçiyor ve gerçekten ömrümü boş insanlara üzülerek geçirmek istemiyorum..






Yorumlar

  1. Takma kafana sadıç

    YanıtlaSil
  2. Sizinde bayramınız mübarek olsun. Yazıda ki serzenişi hissedince iki satır yazayım dedim. Çocuğun yok anladığım kadarıyla , çocuğun olduğunda bu beklentilerin neredeyse hiç kalmayacak bence. Bunu söyleyeyim dedim:)

    YanıtlaSil
  3. Aynı duygular içerisindeyim, bana tercüman olmuşsun.. Eğer çözersen bilmek isterim..

    YanıtlaSil
  4. Son zamanlarda en çok dinlediğim şarkılardan :)) Büyüdükçe ego büyüyor galiba. Ben büyüyüm aman onlar arasın, arayınca insanlar alçalmaz oysa ki..

    YanıtlaSil
  5. Çocuk yap, bak hepsi geçiyor :))) sonra kiiiiimsecikleri düşünmeden sadece onun varlığı için yaşıyorsun, aramasan da aranmasan da oluyor, sana hiç dokunmuyor! Ablam demişti diceksin ;) Öptüm kuşum.

    YanıtlaSil
  6. bütün mesele çocukla çözülecekse ben bunu bir düşüneyim arkadaşlar :))

    YanıtlaSil
  7. Çocuk da çözüm degıl Dünya'da (akrabalarda da) cesıt cesıt ınsan var. Mutlu olmak ıcın kımseden bırsey (sevgı bıle) beklemeyen ensesı kalın biri olup sadece Allah'dan ıstemelıyz Allah hepımızın sınavını ayrı yapıyor böyle. Bak ben 3 küçük çocuğu alıp yaz sıcağında 5 saat uçup gıdıyoruz bayram zıyaretıne her sene bana nıye geldın muamelesı yapıyorlar ama coçuklar akrabalarını tanısın esım de aılesını görsün dıye gormemezlıkten gelıyorum

    YanıtlaSil
  8. Bize her yer okul, sizin durumunuz da kötüymüş gerçekten :/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..