Yukarı, yukarı, yukarı...
hop! burası iyidir , burda kalalım..
ee napıcaz şimdi, istediğimiz kadar yükseldik,bir yerlere geldik..
hayaldi gerçek oldu..
para bende,şöhret bende,işler tıkırında..
biraz gevşeyelim o zaman, keyfimize bakalım, o kadar çalışmasak da olur!
Neden yazdım bu diyaloğu diye merak ederseniz, açıklayacağım efendim..
Arkadaşımızn doğum günü vesilesiyle Taksimde Pikapa gittik..
Şarkıcı Rüzgar'ın mekanıymış orası, şu Zifiri diye bir şarkı var ya onu söyleyen uşak işte..
Ben kendisini de şarkısını da bilmem, orada gördüm ve dinledim,fena değildi sesi..
Hımm asıl mevzu , o sahne almadan önce başka bi çocuk vardı sahnede, hem çaldı hem söyledi..
Küçük bi mekandı, sıcaktı ve ne istek parçası istediysek çaldı, söyledi..
O söyledikçe biz koptuk, biz katıldıkça o da çoştu diyelim..
Çok eğlendik, konser gibi bişi oldu yani..
3 saat böyle geçti, Rüzgar çıktı sahneye..
Kendi yazdığı parçaları sölyledi, espriler yapmaya çalıştı falan filan..
Ama eğlendiremedi aga!
Az önce el çırpıp, koptuğumuz anlar yerini elleri bağlayıp dinlemeye bıraktı..
Yani demem o ki bir isim ün yapmış olabilir,yükselmiş bir yerlere de gelmiş olabilir,
Ama iş burda bitmiyor ki! Olduğun yerin hakkını vereceksin..
Hayatta bu iş hep böyle olur zaten.
Aşağıdakiler yukarı çıkmak için, çalışır, çalışır, çaşır..
Sürekli bi basamak daha ilerleme derdindedir ve ilerler de..
Ama basamakları bitince, oturur koltuğuna, bakar keyfine..
Bazı meslekler vardır, boşlamaya gelmez..
Sanat, müzik de bunların başındadır bence.
Bazen ne kadar ün yaparsan yap eğlendiremezsin bile..
İşte o zaman başlarsın basamakları aşağı doğru atlaya zıplaya inmeye..
hop! burası iyidir , burda kalalım..
ee napıcaz şimdi, istediğimiz kadar yükseldik,bir yerlere geldik..
hayaldi gerçek oldu..
para bende,şöhret bende,işler tıkırında..
biraz gevşeyelim o zaman, keyfimize bakalım, o kadar çalışmasak da olur!
Neden yazdım bu diyaloğu diye merak ederseniz, açıklayacağım efendim..
Arkadaşımızn doğum günü vesilesiyle Taksimde Pikapa gittik..
Şarkıcı Rüzgar'ın mekanıymış orası, şu Zifiri diye bir şarkı var ya onu söyleyen uşak işte..
Ben kendisini de şarkısını da bilmem, orada gördüm ve dinledim,fena değildi sesi..
Hımm asıl mevzu , o sahne almadan önce başka bi çocuk vardı sahnede, hem çaldı hem söyledi..
Küçük bi mekandı, sıcaktı ve ne istek parçası istediysek çaldı, söyledi..
O söyledikçe biz koptuk, biz katıldıkça o da çoştu diyelim..
Çok eğlendik, konser gibi bişi oldu yani..
3 saat böyle geçti, Rüzgar çıktı sahneye..
Kendi yazdığı parçaları sölyledi, espriler yapmaya çalıştı falan filan..
Ama eğlendiremedi aga!
Az önce el çırpıp, koptuğumuz anlar yerini elleri bağlayıp dinlemeye bıraktı..
Yani demem o ki bir isim ün yapmış olabilir,yükselmiş bir yerlere de gelmiş olabilir,
Ama iş burda bitmiyor ki! Olduğun yerin hakkını vereceksin..
Hayatta bu iş hep böyle olur zaten.
Aşağıdakiler yukarı çıkmak için, çalışır, çalışır, çaşır..
Sürekli bi basamak daha ilerleme derdindedir ve ilerler de..
Ama basamakları bitince, oturur koltuğuna, bakar keyfine..
Bazı meslekler vardır, boşlamaya gelmez..
Sanat, müzik de bunların başındadır bence.
Bazen ne kadar ün yaparsan yap eğlendiremezsin bile..
İşte o zaman başlarsın basamakları aşağı doğru atlaya zıplaya inmeye..
çok doğru.. dinleyicileri, assolist için kıvama getiren müzisyenler, şovmenler asıl ter dökenler gerçekten..
YanıtlaSilsende de o sahne ışığını gördüm komşu ;)
YanıtlaSilo ışığı veren 10 watt enerji tasarruflu ampül bendeki.. :)
YanıtlaSilmerve laf gedikte yine mucuk :)
YanıtlaSil:) aslında benim soyadım Gedik olmalıymış biliyorum ben de canım , mucuk valla :D
YanıtlaSil