Ana içeriğe atla

Darlandım!

yapman gerekeni yapamazsın, için içene sığmaz: darlanırsın.
nerde alakasız iş var atlarsın sapık gibi aradığını bulamazsın : darlanırsın.
aklın olması gereken yerde değildir, aklın nerdedir bilmezsin bile: darlanırsın.
çıkarsın amaçsız öylesine yürürsün, üşürsün ıh ıh yine : darlanırsın.
nedir bu darlanmak lan!
sıkılmanın bir level üstü mü?
karadenizde kullanılan "uy darlandım daa!" mı?
bir yerlerimize rahat batması mı?
niye bu ruh hali içinde olduğunu bilememek mi?
onu bunu bilemeyeceğim de  şuan kendimi çöpe atmak istiyorum, o kadar ki darlandım..
bu halimden nefret ediyorum,ne istediğimi bilmiyorum, neden sıkıldım ben bu kadar,
hem de durup dururken!
hayır sınav haftası bile değil, ben kendimi final haftasına saklıyordum, töbe ya :S
film izlemek istemiyorum, tv izlemek istemiyorum, dışarı çıkmak istemiyorum,
eğlenmek istemiyorum!
uyumak istemiyorum, zaten gece kötü rüya gördüm! bişey beni boğmaya çalışıyordu, pislik başkasını bulamadı boğacak! ne yaptım ben sana he..şimdi düşündüm de acaba o yüzden mi günüm kötü geçiyo :S gece iki kere oldu aynı şey, hımm olabilir valla neden olmasın..
neyse darlandım sonuç olarak , yapacak bişe yok..bekliyorum ,
bakalım ne kadar daha kalacak bu davetsiz misafir evimde !

Yorumlar

  1. Hayırdır inşallah Merve. Yooo... Bu rüyayı kötüye yorma bence. Birinin seni boğuyor olması... İki kere üst üste hem de... Hımm... Nasıl desem? Nazar değmiş sanırım. Başından tuz çevirip birine veriversen keşke:))

    O değil de, sıkılmak güzel şeydir Merve. Hakkını ver sıkıl sıkılabildiğin kadar. Dibe vur! Dibe vurup sıçramak seni kendine getirecektir iyice:))

    Şimdi okudum yorumumu... Mani gibi olmuş. Silmedim:)) Biliyorum sonra kendime sinir olacağım. Neler yazdın Merve'ye böyle diye:(

    YanıtlaSil
  2. ayy , güldürdün beni yemin ederim :) nazar he? hımm olabilir valla bu hafta nazar edilebilecek şeyler yaptım galiba :) bu arada boğulmanın manasının nazar olduğunu da senden öğrendim , sağol.. hani bi de demişsin ya sıkıl iyice keyfini çıkar dibe vur diye , hah tam dedim senin konseptine uygun bi yorum :) bu kaadar duygusal, sıkıntı dolu postlar yazan sana layık bi tavsiye oldu gerçekten :)

    YanıtlaSil
  3. Küçük Hanım, dikkatinizi çekerim, rüyayı neye yorarsanız o olur:) Hop dedik Merve, ne yani şimdi sen bana "sıkıntılı yazılar yazıyorsun" mu diyorsun yoksa? Yaa... Öyleyse çok fena!!

    YanıtlaSil
  4. ay yoookk ! dur, yanlış anlaşıldım :) senin yazılarını okuduğumda sanki üzüntülü, sıkıntılı bi, ruh hali içinde yazmışsın diye düşünüyorum bazen .. yoksa sıkıcı demek ne haddime aşk olsun :)

    YanıtlaSil
  5. Hımm.. Ne kadar sevinçli olsam da bi melankoli vaziyeti var bende Merve:) Gitmiyor bu vaziyet.
    Ben davet etmedim:) Geldi yerleşti yüreğime. Çocukluğumdan beri böyleyim. Mutsuzlukla ilgisi yok. Bilmiyorum ki. Çözemedim. Beni bir sardunya büyüttü belki:) Bak burada:)

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/08/beni-bir-sardunya-buyuttu-belki.html

    YanıtlaSil
  6. Tamam. İşte böyleyken böyle küçük hanım:) Demek ki neymiş? Darlanma bulaşıcıymış. Şimdi senin bu darlanma dediğine melankoli deniyor bizim köyde:)Darlanmayla barışık yaşamaya alışmak hüner Merve. O ve ben, bak geçinip gidiyoruz senelerdir.

    Bu yazılar senin darlanmanı dağıtmak içindi. Umarım sık boğaz etmemişimdir iyice. Bak gördün mü rüyan çıktı işte:)

    YanıtlaSil
  7. =) çook teşekkür ediyorum, değerli yorumlarınla kafamı dağıttınız hayal kahvemm :) ama ben melankoli insanı değilimdir, olamam yapamam yani.. o yüzden ben ona alışmak yerine rahatsız edip göndermeyi planlıyorum ;)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..