Ana içeriğe atla

yeni gelinin düdüklü ile imtihanı :)


günlerdir ne yazsam ne yazsam diye düşünüp böyle bir başlık attığıma inanamıyorum :)
ama şu günlerde kayda değer en heyecanlı olay düdüklü kullanmayı öğrenmeye çalışmam..
yeni evli cesareti mi derler, ilk heves mi derler madem bir düdüklüm var kullanmalıyım dedim..
annem düdüklü kullanmazdı o yüzden günlerdir fikir almadığım insan kalmadı..
araştırmalar, denemeler derken buzluğumu fasülye ve nohutlarla doldurdum :)
hayatında hiç nohut yapmamış  biri olarak o kadar nohutu kim yiyecek bilmiyorum :)
işe başladığım için büyük kolaylık, 5 dakikada pişiyor yemekler diye diye düdüklü kullanmayı öğrendim yani..
 ***
gelelim iş meselesine :)
sabah uykusuzluğu ve metrobüs çilesi dışında herşey yolunda ..
atanamadığım için aslında çok çok üzülecektim ama hem evlilik telaşı hem bu iş bana üzüntümü unutturdu..
okulumda eski arkadaşlarımla çalışmak çok değişik bir duygu..
işte olduğumu değil de hala okulda olduğumu hissediyorum..
yani anlayacağınız şimdilik herşey yolunda..
kendinize iyi bakın a dostlar ;)

Yorumlar

  1. Şu düdüklü tenceresi benim içinde büyük sorun.Çok sık kullanmıyorum.Kullandığım zamanda ,pişme süresini bilmediğim için ''acaba pişmişmidir,pişmemişmidir'' falan.Amaaann zor işler bunlar :)

    YanıtlaSil
  2. Ben düdüklü bile almadım. Bir gün komşum ısrar edince zoraki kullandım. Sırf korkumdan evet :)) Yeni sayılmasakda üç yıl oldu daha :P

    Ben hep okumak isteyengillerden olduğum için işini çok beğendim ;) herşey gönlünce olsun tümm hayatın boyunca :)

    YanıtlaSil
  3. Benim annem de pek kullanmazdı ama alışınca büyük rahatlık gerçekten.
    Ben düdüklüden başka tencere kullanmıyorum neredeyse :D

    YanıtlaSil
  4. düdüklü olmadan yemek pişiremem o kadar net :)

    YanıtlaSil
  5. Düdüklü tencere. İsmi çok komik geliyor ban:) Ve evet, bu komik isme rağmen biraz tehlikeli şeyler de çağrıştırıyor banaO_O

    Yeni şi çözemedim ben:-/ Ama okul arkadaşları falan... Lisansüstü eğitim?

    Yahu ben bugün çok meraklıyım :))

    YanıtlaSil
  6. Nazlı Çiçek, gerçekten çok zormuş öğrenmesi, ilk denemede kalbim hızlı hızlı atmıştı şimdi alıştım biraz :))


    Bitli Turist, kullanmayı öğrenince çok kolaylık diyorsun gerçekten hak verdim söyleyenlere :) okumanın yaşı yok canım, heves varsa her fırsatta okursun ;)


    Nesrin, sanırım ben de senin gibi olacağım :) çok kolaylık gerçekten beğendim bu işi ben de ;)


    Dür- Yekta, ne güzel :) büyük kolaylıkmış gerçekten yeni yeni anlıyorum ben de ;)


    Beyza Aydın Baser, haklısın ya daha da korkmayalım diye böyle komik bir isim vermişler sanırım :) ama eski düdüklüler tren düdüğü gibi çalıyormuş o yüzden verilmiştir :)) istanbul ünv.de uzaktan eğitimde çalışıyorum canım, hocamızın denetiminde :)

    YanıtlaSil
  7. Uvv benim de en korktuklarımdandır düdüklü meselesi Mervecim, öğrendiysen kocamaann bir aşama kat ettin demektir mutfakta :)

    YanıtlaSil
  8. annem de pek kullanmazdı ama benim çeyizime almış, evet o almış benim aklıma bile gelmez, kullanmayı da bilmiyorum sonuç olarak :) kayınvalidem çok kullanır, bana da öğretecek sanırım :)

    YanıtlaSil
  9. Yeniler Kendini Hayat, ilk başta çok korksamda öğrendim gerçekten :) mutlaka deneyimli biriyle denemek gerekiyor sana da tavsiye ediyorum canım :))


    cecilia, ben de kayınvalidemden tavsiye aldım ama onunki eski model olduğu için pek yardımcı olmadı canım, her marka her model değişikmiş diye duydum.. en kısa zamanda öğren bence çok faydalıymış :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..