Ana içeriğe atla

evlenmek ne demekmiş..


Melih Cevdet'e sormuşlar "evlilik nedir" diye:
- Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü, tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi.. o yüzden buna "evlenmek" denirdi..
Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik "katlanmaktır" demiş."

evlilik nedir sorusunun kısa ve net cevabı gerçekten de KATLANMAK mı sevgili dostlar..
hı hı,ben bu lafı çok sevdim, nacizane çiçeği burnunda evli olarak iki kişinin karşılıklı olarak birbirinin herşeyine katlanması gibi geliyor bana..

nazına katlanmak..
huysuzluklarına katlanmak..
sinirine katlanmak..
hastalığına katlanmak..
parasızlığa katlanmak..
derde, sıkıntıya katlanmak..
ömür boyu seninle aynı yolda yürüyen eşinin iyi, kötü, güzel çirkin herşeyine amenna diyip katlanmak..

tabiki evlilik sadece bundan ibaret değil, sen bunlara sabrettikçe katlanan farklı şeyler de var..
o bitip tükenmeyen sevgin katlanıyor..
bağımlılığın katlanıyor..
huzurun katlanıyor..
mutluluğun katlanıyor..
çoğalıyorsun yani aileniz ikiye katlanıyor..
derdini senden önce düşünen, yorulduğunda seni sırtına alıp yoluna devam eden, gözünü yumana dek başının yanında seni koruyup kollayan birinin varlığı ömrüne ömür katıyor..

yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama birbirini gerçekten seven, evliliğin tadını sonuna kadar çıkarmak isteyen insanlar evlensin.. kendine güvenmeyen insanlar asla kimsenin hayalleriyle oynamasın, evliliğe hakettiği kıymeti veremeyen insanlara sitemim.. Allahım herkesin karşısına hayırlı insanlar çıkarsın ;)

üniversitede 4 yıl öğrenci evinde kalmıştım ya hani o yüzden alışmak zor olmadı evliliğe.. sanki mekanlar değişti, bir de yanıma beni çok seven bir erkek koydular , mutlu mutlu burda yaşayın dediler sanki :) şimdilik evlilik hakkındaki düşüncelerim bunlar tabi ilerde fikirlerim değişir mi bilemiyorum :D ama umarım değişmez ^^



Yorumlar

  1. Rabbim herkesin karşısına hayırlı bir nasip çıkarmıyor... Deli gibi seviyor sandığımız adam, dört seneden sonra kardeşim hamileyken bile hokmaklar oldu, iş güç yapmıyor onla ilgilenmiyor diye. Dövdüğü sövdüğü yetmiyormuş gibi hamileyken yapma pis mahlukat! Çocuk için diye katlanılıyor ama olan kadına oluyor. Cidden evlilik bazıları için sadece katlanmaktan ibaret. :(

    YanıtlaSil
  2. ne güzel ne doğru dile getirmişsin, katılmamak elde değil, evlilik aşkın ve sevginin yanında, fedekarlık, özveri, bolca saygı isteyen güzide, değerli bir kurumdur ama malesef evlenmek için evlenmek adına yapılınca lekeleniyor ve dışardan bakıldığında evlilik kötü birşey bir esaret bir katlanma olarak görülüyor, halbuki tam tersi özgürlüktür, sevdiğimle tatillere çıkabiliyor, gecenin bi yarısı sokakta, orda, burda olabiliyorum, dünyanın bir ucuna gidebiliyor, kendi evimzie kendi hayatımıza istediğimiz yeniliği ekleyebiliyorum, büyüdüğümü, sorumluluk sahibi olabildiğimi görebiliyorum.. tabi doğru insanla yapılan evlilikten bahsediyorum öbür türlü sağlıksız bir birliktelik yorar, yıkar insanı.. Allah herkesin karşısına doğru insanı çıkarıp doğru bir evlilik yapmasını sağlasın...

    YanıtlaSil
  3. Umarım düşüncen hep bu noktada, hatta (olumlu yönde) bir adım öteye geçer:)

    YanıtlaSil
  4. Serafina LeGuin, kardeşin için çok üzüldün gerçekten :((( bunun gibi yüzlerce örnek verilebilir, gazetelerde , tvlerde ne olaylar duyuyoruz.. onlara evlilik demek istemiyorum bile, zulüm altında esaretine aldıkları kadınları kullanan pislikler iki dünyada da cehennemi görsünler die dua ediyorum.. umarım kardeşinin eşi düzelir, ya da boşanır kurtulur :(


    Nihal Baysal Koçer, amaç mutlu olmak sürdüre bilene ne ala ;)


    cecilia, ne güzel anlatmışsın canım.. sonuna kadar katılıyorum sana.. ailemizin yanında onların bizi koruma içgüdüsünden çoğu isteklerimizi yerine getiremiyoruz.. evlenince bizim yaşımızda, bizi anlayan , bizimle eğlenen bir eşimiz olunca hayat daha da renkleniyor :) umarım sonuna kadar böyle saygı, sevgi ile devam eder tüm evlilikler...


    beyza aydin baser, amin canımm, hayat neler gösterir bilinmez ama biz hep iyisi için dua edelim ;)


    YanıtlaSil
  5. İki taraf da diğerine katlanıyorsa mesele yok da hep bir taraf katlanıyorsa sorun :-)

    Ah ne güzeldir evdeki o ilk günler. Hep mutlu olun:-)

    YanıtlaSil
  6. Katlanacak ne gördünüz hemen birbirinizde çiçeği burnunda çiftler. =)

    YanıtlaSil
  7. Handan,aynen canım çift taraflı anlayış farkında oluş gerekli zaten :) amin çok teşekkür ederim..


    Kendi Fikri, çok şükür hiç bir sorun yok tabiki :) ben gördüğüm diğer evlilikler için yaptım bu yorumu.. sonuçta yıllardır bir çok evli çift gördüm ;)

    YanıtlaSil
  8. Mutluluklar seninle olsun, memlekette olduğum için çok geç tebrik ettim, kusura bakma paçi. Her zaman mutlu olursunuz inşallah... :)

    YanıtlaSil
  9. Ruhsuz Atmaca, çok teşekkür ederim hemşerim :) darısı başına aminn..

    YanıtlaSil
  10. hep böle mutlu huzurlu olun amaağğ :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..