Ana içeriğe atla

İstanbul'dan haberler :)

İnternet bulduğum anda bloga yazmak istiyorum hemen. Bursa'dan İstanbul'a geçtim uçağım burdan kalkacak çünkü. Öğrenciyken kaldığım evde kalıyorum bir iki gün. Bilmeyenler için tekrar hatırlatayım üniversite hayatım boyunca bir akrabamızın evinde kalmıştım. Evde düzenli kalan sadece bendim gelen giden akrabalarımız olurdu sık sık. En son bütün valizlerimi toplayıp apar topar gitmiştim burdan Ramazan gelmeden. Tekrar gelmek ne zaman kısmet olur diyordum hep oldu bile :)) Özlemişim çokça hem sakinliği hem özgürlüğü hem yanlızlığı. İstanbul ilginç bir şehir , hem kızıyorsunuz hem seviyorsunuz. İki şehir arasında bu kadar kalacağımı tahmin etmezdim. Trabzon'u da seviyorum orası benim evim yerim yurdum.. Ailem sevdiklerim orda en başta ama İstanbulda da sevdiklerim var artık hem de gelecek planı kurduğum önemli bir sevdiğim var :) oraya gitsem bu tarafı özlüyorum buraya gelsem ailemi özlüyorum. Ama önümdeki 1 yılın planını çizdim bile. Trabzon'da KPSS kursuna yazıldım biliyorsunuz işe de gidiyorum. Bu bir yıl hem iş hem kurs yoğun bir tempoda geçeceğe benziyor. Öğretmenlik hayalimin peşini öyle çabuk bırakamam çocukluk hayalimdi öğretmen olmak. Çok para değil istediğim sevdiğim mutlu olacağım işi yapmak istiyorum. Allah herkesin kalbine göre versin çok dua ediyorum bu şekilde. Sizler de dualarınızı eksik etmeyi dostlar. :)) öpüyorum hepinizi.

Yorumlar

  1. Hayalini çok iyi anlayan ve gerçekleştiren biri olarak ,yolun açıl olsun diyorum...Bu arada yolculuğun da keyifli geçsin !

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim Petek :) hayal kurmak ne kadar güzelse o hayale kavuşmak da o kadar güzel olmalı.

    YanıtlaSil
  3. meslektaşın olarak dualarımla seninle..

    YanıtlaSil
  4. Sen ne istediğini biliyorsun, hiç bir zaman umutsuzluğa teslim olma ve hep iste :)
    Allah kalbinden, gönlünden ne geçiyorsa onu versin sana :)
    Sevgiyle kal Merve'cim..
    Gülmeyi de unutmayalım :)

    YanıtlaSil
  5. Buket eksik olma canım teşekkür ediyorum çokça :)

    Dondurma delisi desteğin için çok teşekkürler :) biraz hırs lazım bana ara sıra yine yaz böyle :)) öpüyorum çok gülerek hem de :)

    YanıtlaSil
  6. İNSAN HAYALLERİ İLE YAŞAR NE KADAR HAYAT SENİ TÖKEZLETSEDE İNATLA ŞAVAŞMALISIN...

    YanıtlaSil
  7. Hamza, öyle yapmaya çalışıyorum :) teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..