Ana içeriğe atla

Dünya V2.0 Belgeseli


Ülkece belgesel hastası bir millet değiliz ama güzel yapılmış programlara rastlayınca izlemeden geçmem ben..
açıkçası bizim kanallarımız da hayvan belgeselinden başka bişey yayınlamadığı için belgesel eşittir hayvanlar alemi olarak yerleşmiş bizim beynimize..
geçenlerde cnn türkte yeni yayınlanmaya başlayan "dünya V2.0"  belgeselinden bahsedicem size..
V2.0 = versiyon iki nokta sıfırmış önce onu açıklayım :) 
bbc'nin çektiği bir belgesel , türkçe dublajla bizim ekranlarımızda..
belgeselin konusu ise son yüzyılda dünyamızın nasıl ve ne şekilde değiştiği üzerine..
hem anlatıp hem efektlerle canlı canlı bize göstermelerine bayıldım..
bir bölümde farklı bir kaç konuyu ele alıyor..
örneğin su ihtiyacımızı nasıl gideriyoruz, yemek ihtiyacımızı nasıl gideriyoruz gibi..
tabi bunların eskiden nasıl olduğunu kısaca anlatıp bugün nasıl geliştiğini, farklılaştığını anlatıyor..
yeni olduğu için mi bilmem netten ara ara bulamadım bölümlerini..
şöyle bir link vereyim size burdan  dünya v2.0  izleyin bir bölümünü yorumu kendiniz yapın bence :)

Yorumlar

  1. İlginç bir belgeselmiş haber verdiğin için teşekkürler. Belgesel izlemek en sevdiğim şeylerden biri :)

    YanıtlaSil
  2. Anarşi, iyi seyirler o zaman :)

    YanıtlaSil
  3. Bayağ ilgimi çekti teşekkürler haber verdiğin için . Bizim fındıktan vakit buluca ilk işim olacak :)

    YanıtlaSil
  4. Çınarın Annesi, biz bitirdik fındığı size kolay gelsin :) şiddetle tavsiye ederim izle ;)

    YanıtlaSil
  5. Hmmm merak ettim. Izlemeliyim.. Tesekkurler..

    YanıtlaSil
  6. İpek, rica ederim iyi seyirler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..