Ben bir keresinde kırk annesi olmuştum :)
kırkı çıkan Güneş kıza adı gibi sıcacık bir sepet hazırlamıştım..
bebekler doğduktan sonraki 40 gün boyunca kendilerini anne karnında gibi hissederlermiş..
kırk gün hem anne hem de bebeğin toparlanması için dikkat edilmesi gereken bir süredir..
bu süreci atlatan anne ve bebeğin kırkıncı günlerini bazı seramonilerle kutlamaları,
kırk uçurma, kırklama, kırk çıkarma diye geçmektedir..
kırkıncı gün kendi evinde banyosu yaptırılan bebek ise ev gezmesine götürülür..
gidilen evde de ufak çaplı hediyeler hazırlanır ve kırk uçurma tamamlanır..
ben de böyle bir sepet hazırlayarak elimden geldiğince merasime destek olmaya çalıştım :)
sepeti ve minik keseleri eminönünden alıp kurdeleyle süsledim..
keselerin içine yumurta, pirinç, şeker, tuz gibi şeyler koyup,
ne anlama geldiklerini bilgisayarda yazıp çıktı aldım ve keselere zımbaladım..
iyi kalpli olsun diye pamuk,
tok gözlü olsun diye yumurta,
tok gözlü olsun diye yumurta,
bol kazançlı bir hayatı olsun diye bozuk para,
hayatının tadı tuzu yerinde olsun diye tuz gibi şeyler koydum keselere..
hayatının tadı tuzu yerinde olsun diye tuz gibi şeyler koydum keselere..
son olarak da süslediğim sepeti hazırladığım yemek masamın kenarına koydum..
yemeğimizi yedikten sonra da keselerin üstündeki yazıları okuyarak güzel dileklerde bulunduk..
ve günün sonunda da sepeti kendilerine verip misafirlerimizi uğurladık..
anne olduktan sonra çocuklara karşı bakış açım çok değişti..
yolda ağlayan çocuk görsem içim cız ediyor artık..
bütün çocuklar masum birer melek artık benim gözümde..
ismini bilmediğim, tanımadığım bütün çocuklara sürekli dualar ediyorum artık..
hepsini ama hepsini önce insanlardan sonra tüm kötülüklerden korusun Allahım...
Yorumlar
Yorum Gönder