Ana içeriğe atla

4. yıldönümü hikayesi :)


az önce bir kaç kez 1. evlilik yıl yıldönümü yazımı okudum şuradan :)
bir yıllık evliliğim hakkında neler yazmışım :)
bir de sonuna eklemişim, çocuk olunca bu günlerimi arayacağım diye :D
vallahi şu fotoğrafa bakıyorum şimdi, 
çocukla geçen bir sene on seneye bedelmiş gibi geliyor..
bu kadar yoğun duygularla ve hareketli geçen bir senem daha olmamıştı :)
çocuk sahibi olmak dünyanın en en güzel duygusu olabilir..
bir yandan da çalışan anne olmanın zorluğunu, sonuna kadar yaşadığım bir yıl oldu.
eşiniz size ne kadar destekçi olursa olsun,
hem işe gidip hem bir ev hanımı gibi yemeğini temizliğini yetiştirmek..
akşama kadar bebeğinin kokusu burnunda eve gideceğin saati beklemek..
çocuk akşama kadar evde sıkılmıştır deyip o yorgun halinle iş çıkışı parklarda dolaşmak..
ara sıra kapınızı çalan hastalıklarla Allahım çocuğum değil ben hasta olayım diye dualar etmek..
hayatımıza giren "bakıcı"  kavramına alışmaya çalışırken bakıcı değiştirmek zorunda kalmak..
bütün bunlar olurken evliliğine ve eşine vakit ayırmak..
kendime ne zaman vakit ayıracağım Allahımm diye düşünürken,
 saçını sene de bir kestirmeye gidebilmek..
vesaire vesaire durumlar eşliğinde geçen günler ve geceler :)
sonuç 4. evlilik yıldönümümüz kutlu mutlu olsun :)
artık bunlar iyi  günlerimiz ikinci çocuk olduğunda bu günlerimizi de ararız diyim de,
önümüzdeki senelerde ikinci olunca açıp ağlayarak okuyayım bu yazmı da  :D


Yorumlar

  1. Merveee🤗
    Yazmak ne güzel işte, bak geriye dönüp okuduğunda her şeyi daha net görebiliyor insan. Yaşarken bunu fark edemiyoruz, ama yazılı notlar bu konuda çok yardımcı oluyor.
    4.yılınız kutlu olsuuun 😌
    Birlikte daha çok mutlu yıllarınız olsun😌🎈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekten öyle, keşke daha çok yazsam anılarımı Zeynepp ... Amin canım çok teşekkür ederimm :)

      Sil
  2. Nice mutlu yıllarınız olsun birlikte sevgiyle....

    Arın Asaf'a da kocaman bir maşallah ♥ Büyümüş artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, evet ya çok hızlı büyüyorlar :) şükürler olsun ki varlar..

      Sil
  3. Birlikte sağlık sıhhatle geçireceğiniz nice güzel yıllarınız olsun inşallah.
    Ahh ah çok iyi anlıyorum.
    Bazen işi gücü bırakıp evimde oturasım geliyor ama yapamıyorum :(
    Çalışan kadının Allah yardımcısı olsun...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..