Ana içeriğe atla

pazar genimetleri :)



Gel vatandaş geeel :)
akşam pazarı fiyatları yarıya indirdik geeel...
bu hafta Auzef sınavları başladığı için tatilsiz yoğun bir şekilde çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz..
her pazar bizim pazara uğramadan rahat edemiyordum, bu hafta iş çıkışı uğradım..
fiyatlar nasıl yerlerde , nasıl ucuz, nasıl ballı kaymaklıymış böyle :)
yirmi liraya dünyanın sebzesini meyvesini alıp eve döndüm..
fotoğraf makinemi aldım almasına zaman yokki çıkıp çekim denemeleri yapayım..
ben de eldeki imkanları kullanıp aldıklarımı çektim :p
yaz geleli ağır ana yemekler yapmak da istemiyorum yemek de istemiyorum..
salatalar, yoğurtlu makarnalar, zeytinyağlı yemekler deniyorum..
kızlar genelde bu sebze yemeklerine daha ılımlı oluyor da erkekler adını duyar duymaz *yemem diye itiraz ediyor..
aynı şekilde eşim de patlıcan, karnıbahar, brokoli tarzındaki yemeklerden uzak duruyor..
bu hafta ilk defa börülce denemek istedim, şekil olarak aynı taze fasülseyeye benziyor zaten..
ama kendisine börülce yaptığımı söylemedim :D
çünkü ne zaman yaptığım şeyin adını söylesem , eğer daha önce yememişse *ıy ben onu yemem diyor.
börülcenin yanına da yoğurtlu semizotu yaptım, adını söylersem kesin yemez diye bu nedir bu nedir  sorularını geçiştirdim :D
sonra bir baktım tabaklar silip süpürülmüş , bu yoğurtlu şey çok güzel olmuş diyor :D
ya gördün mü, ön yargılı olmayacaksın..
böyle yedirirler adama sağlıklı yemekleri :D






Yorumlar

  1. bende bu cuma bizim semtteki pazara uğradım bir süü meyve alıp çıktım :) Taşıyabilseydim sebze işine de girişecektim ama taşıyamam diye girişmedim...

    YanıtlaSil
  2. zeytinyağlılara hep ön yargılı oluyorlar ama ne kadar sağlıklı ve hafif oluyor :)
    ellerine sağlık..

    YanıtlaSil
  3. Erkeklerin ekseriyatı böyle sanırım, sebze adı geçince direkt mualefet oluyorlar :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..