Ana içeriğe atla

afedersiniz ama bi gidin ya..



bu bir keşke,
bu bir veryansın,
bu bir iç döküş, bu biiirrr rahatlama yazısı olsun...

bütün akrabalarım, çevrem blog yazdığımı bilmeden önce daha rahat blog yazıyormuşum bunu anladım..
doğal olarak blogcular yaşadıkları olayları burada paylaşarak bir nebze rahatlıyorlar..
yani buraya şunu yazarsam bu alınır diye düşünmek yoktu eskiden, şimdi ise var!

düğünümden sonra tebrik mesajlarının yanında ilginç mesajlar da aldım ..
boş vakitlerimde arkadaşlarıma sms atıp düğün tarihimi söylemiştim..
ulaşabildiklerime de elden davetiyelerini vermiştim..
onlardan bazıları düğünüme katılamamış, neden çünkü unutmuşlar..
meğer çok erken haber vermişim, neden düğünden bir gün önce hatırlatma mesajı atmamışım!
bazısı verdiğim davetiyenin sadece çiçeğine bakıp kapatmış, düğün gündüz müydü ben gece sanıyordum neden tekrar tekrar söylememişim..
bazısı neden kuaföre giderken bize de haber vermedin..
bazısı ve bu en komiği....
evlendikten bir ay sonra düğünüme gelemeyen bir akrabam facebooktan mesaj yazıyor..
"herkesin fotoğraflarını beğeniyorsun, ben şu şehire gittim bir sürü fotoğraf çekildim benim bir fotomu beğenmemişsin.. sen eskiden böyle değildin ... falan da filan"
konuyla ne alakası var diyeceksiniz..
düğünüme gelemedin insan arar ya da güzel bir tebrik mesajı yazar be akrabam!!
çıkıp da beni azarlar gibi neden beğenmiyorsun mu der!!
ben beğeneyim diye mi yükledin onları..
ben tabi aşırı sinirden bu tarz atar yapınca, facesini dondurup vicdan yapmama sebep olan da ta kendisi..
yani diyeceğim o ki, lütfen insanların sinirlerini yıpratmayın sevgili arkadaşlar, sevgili akrabalar...
yap-ma-yın...



*foto alıntıdır.

Yorumlar

  1. can sıkıcı şeyler ama yaşıyoruz işte.

    YanıtlaSil
  2. internette anonim olmak daha güzel.özgürce yazabiliyorsunuz.

    YanıtlaSil
  3. gerçekten çok iyi anlayabiliyorum sizi bende bu tarz sebeplerden 5-6 ay ö nce facebook hesabımı kapattım. Hatta eşimde düğünden önce twitterını kapatmak zorunda kalmıştı onu arastıran sacma sapan akrabalarım yüzünden.. Amcalara teyzelere internet merakı geldi geleli internette ne espri yapılıyor ne de içini dökebiliyor insan....

    YanıtlaSil
  4. Bu benim üçüncü blog açışım.Bu sefer ne bloğumu nede face sayfamı kimselere söylemedim.Çünkü rahat rahat yazmak istiyorum,eleştirilmeden.Şahsi face hesabımı bende dondurdum.Çok yorulmaya başlamıştım çünkü.Şimdi yeni bloğumda kimsenin haberi olmadan özgürce yazabiliyorum ;)

    YanıtlaSil
  5. Bende akrabaları haber vermeden yazıyorum en iyisi bu 😁 Sıkma canını bu tarz insanlar her yerde var...

    YanıtlaSil
  6. akrabalar böyledir. aman uzak dur biraz akrabalardan. blogunu da kimseye söyleme bence. söylediysen de değiştir adresini filan bi daa söleme :)

    YanıtlaSil
  7. İnternette özellikle blog aleminde bilinmemek en güzeli. Benim bloğumdan olabildiğince az kişi haberdar mesela.Hatta öğrenen en yakın arkadaşlarım olsa bile içten içe kızıyorum.İnsan ister istemez yazacağı konuları elemeye başlıyor birileri üstüne alınır mı diye. Umarım sizin bu yazınızdan sonra herkes haddini bilir, facebookta fotoğrafını beğenmediniz diye atar yapmaz :)

    YanıtlaSil
  8. Ahaha :D Yaa insanlar daha doğrusu akrabalar ve arkadaşlar bazen çok komik olabiliyor. Boşver sen takma kafana Merve'cim. Sinirlerini yıprattığına yazık başka bişey değil yani. :)
    Buarada mimlendin haberin olsun :) http://gzmgdr.blogspot.com.tr/2014/09/mim-14-karsk-mim.html

    YanıtlaSil
  9. Bende face konusunda birçok sorunla karşılaştım. Allahtan blog kısmına daha müdavim olamadı tanıdıklar. Özellikle söylemiyorum kimseye, çok az arkadaşım biliyor. Kimsenin bilmemesi her zaman daha iyi. Yazdıklarınla bile dedikodu malzemesi olabilirsin her daim. Sıkma canını, söylenenlere sende cevabını ver içinde kalmasın boşver :)

    YanıtlaSil
  10. ay bak yorumu bile rahat yazamıyorum belki biri görür diye...
    sırf akrabalar yüzünden blogumdaki tüm yazıları sildim..
    nasıl içim acıdı anlatamam!
    sevmiyrum internet hesaplarımda akraba olmasınııııııı!

    YanıtlaSil
  11. Bu bir kamu spotudur diye baslik atsaydin on nunara olurdu. Maalesef gunumuz akraba iliskileri bile cikara dayandiriliyor. En iyisi baskasi icin kendini üzmemek

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..