Ana içeriğe atla

facebook...


Facebook çıkmadan önce buralar üzüm bağlığıydı , daha mı huzurluyduk ne!
çok olmadı hayatımıza sosyal medyanın girişi ama çok hızlı benimsendi, çok hızlı yayıldı ülkemizde..
ben hatırlıyorum üniversiteyi kazandığım yıl kuzenim açmıştı bana facebook , dört yıl bin yıl gibi geliyor, eskiden napıyorduk biz yaa diyorum..
eskiyi hatılamaya çalışıyorum biraz, arkadaşlarımızı, akrabalarımızı merak eder arar sorar yüzünü görmek isterdik..
4 senedir kimseye alo nasılsın dediğim yok, facede göremezsem bir mesaj atıyorum nerelerdesin diye..
kim kiminle nerde, napıyor, bugün ne yemiş, nasıl fotoğraflar çekilmiş, kim kime aşık olmuş, onun sevgilisi nasıl biriymiş, nereliymiş nerde okuyormuş artık hepsi elimizin altında ..
eskiden sevgilinden ayrılınca eski mesajlara bakar biri iki ağlar müzik dinler unutmaya çalışırdın..
şimdi ayrılır ayrılmaz faceden siliniyor.. silinmemiş de arkadaş olarak kalınmışsa f5 tuşu aşınana kadar profili yenileniyor..
bu lafı bana mı soktu, acaba bunu bana mı söylemek istedi, yanındaki kız,erkek kim ?
böyle aşk acısı azalmaz ki bin kat artar!
iyi yanları yok değil her an herkese ulaşabiliyorsun , eğleniyorsn felan ama ben şunu gördüm sanal alemde insanlar daha cesur !
yani normalde karşı karşıya birine söylemeyeceğin lafı dan diye yoruma yazabiliyorsun..
sonra hobaa al sana nurtopu gibi bir kavga sebebi..
geçen aylarda akrabalarımın başına geldi, bütün aile sırf facebooktaki atarlı konuşma yüzünden birbirine girdi..
yüz yüze bakmamalar, ayılıp bayılmalar, kavgalar yok sen bunu nasıl söylersinler..
aslında yüzyüze konuşsalardı bunu olay bu kadar büyümezdi, çünkü karşılıklı konuşurken jest ve mimiklerimizle daha iyi ifade ediyoruz birbirimizi..
facede her lafımın sonuna gülen yüz ekliyorum , korkuyorum lafım yanlış anlaşılır diye :)
velhasılkelam eskiden 3 gün küs olrdun sonra unutup barışırdın, şimdi arkadaşlıktan çıkarıp bol bol fotoğraf ekleyip birbirini kıskandırmak moda..
biz neyi amacına uygun kullandık ki bunu da adam gibi kullanalım ki zaten...


*görsel alıntıdır.

Yorumlar

  1. Eskiyi düşünüyorum da insanlar daha bir samimiydi.Mesela şimdi facebook mesajlarda görüldü dediği halde mesajını yeni gördüm diyenler var.Bunu bir kenara bıraksak bile günümüz insanlarının (akrabaların bile ) samimiyetleri ortada iken mutlu olmak için bir neden göremiyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar dogru demissin. Facebook bizim topluma göre degil bence :) akrabalar desen üstüne vazife degil herseyd yorum yapiyorlar. Arkadaşlar desen hem zeki ce (!) Fikirleri ni paylasacaklar hem de en ufak bir yoruma tahammül edemeyecekler. Facebookla ilgili sorun insanlarin kendisini dev aynası nda gormesi esasinda. Herkeste bir zeka patlamasi yedigini ictigini dunyanin en muhim şeyi sanma falan :)

    YanıtlaSil
  3. Çok doğru yazmışsın. Ben de hep düşünürdüm facebook yokken insanları özlerdik ve bir araya geldğimizde daha samimi ve candan muhabbetler yapardık. Ama şimdi onun hakkında herşeyi paylaşımlarından biliyoruz zaten. Tuhaf bir durum oluyor öyle de. Dostluğun arkadaşlığın kıymeti kalmıyor malesef. Hep bunun için üzülmüşümdür..

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar,

    Sosyal medya platformlarının gelişmesi ve artmasıyla birlikte insanların eş, dost ve akraba çevreleriyle olan münasebetleri de bunun parelelinde azaldı. Hele de Facebook ve Twitter gibi bir medya iletişim aracı Blogger, Blogcu, Wordpress, Blogsayfası, Benimblog vb. sosyal medya platformlarındaki iletişim ve paylaşımları da azalttı maalesef.

    Bırakın yetişkinleri, çocukların ve gençlerin hali ne olacak? Bizler artık yaşımızı başımızı aldık. Bizler bundan sonra göverip bostan olacak halimiz yok, ama çocuklarımız ve gençlerimiz için üzülüyorum.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar.

    Malum Kurban Bayramı yaklaşmaktadır. Bu vesileyle Kurban Bayramınızı kutlar; tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi dilerim.

    Bizleri Allah'a yaklaştıracak olan kurbanınızın da hayırlı ve mübarek olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim.

    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
  6. eh ne diyim haklısın.
    kapat kurtul istersen.
    :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..