Ana içeriğe atla

ismi 7 numara ama 10 numara bir diziydi


yayınlandığı ilk günü hala hatırladığım bir dizi 7 numara..
2000 yılının aralık ayında pazartesi günü saat 22:30 gibi geç bir satte yayına girdiği ve yarın erken kalkacağım diye yarısında uyuduğum , çocukluğumda beni en çok etkileyen dizidir kendisi..
9 yaşındayım ve köyde okuduğum için büyükşehir yaşantısına hele de üniversite yaşantısına hiç aşina olmadığım yıllarımdayım..
ve karşımda 4 şehirli 3 köylü gencin aynı evi paylaşmak zorunda kaldığı, istanbulda okuma mücadesi verdiği, içtenlik dolu, doğallık dolu bir dizi var..
izledikçe daha da sevdiğim oyuncular, olaylar ve üniversite yaşamı öyle sanıyorum ki beni istanbulda okumaya en çok teşvik eden şeydi..
benim yaşım her zaman küçüktü ama ne istediğimi çok iyi bilirdim , o istediğim şey her neyse de ona emin adımlarla yaklaşmayı sabretmeyi çok severdim..
ben 3 sene bu diziye aşık oldum diyebilirim.. ve yayından kaldırıldığını öğrendiğim günü de çok iyi hatırlıyorum, acaip moralim bozulmuştu nerdeyse ağlayacaktım :) sanki sevdiğim bi arkadaşımı kaybetmiştim o derece etkilemişti beni..
sonradan yoğun istek üzerine bir dönem daha çekimleri devam etti ama sonsuza kadar devam etmesi tabiki mümkün değildi :) zaten ben de onca zaman sonra büyümüştüm, sevdiğimiz hiç bir şeyin sonsuza kadar bizimle kalamayacağını yaşadıkça görmüştüm ..
sonralardan sık sık başka kanallarda tekrarlarının yayınlandığını gördüm ve inanın onları bile izlemeye gayret ettim.. her bölümünü en az yüz kez izlemişimdir, ve yüzünde de kahkalara boğulmuşumdur, her izlediğimde çocukluk zamanlarımı hatırlamam babanne gibi hissetmeme sebep oluyor.. tamam o kadar yaşlanmadım henüz, daha yirmili yaşlara yeni adım attım ama çocukluk yıllarımın tadı bambaşkaymış, dizilerimi bu kadar sahiplemmemden anlıyorum ki çocukluk hayatımı  yaşadığım sürece özleyeceğim , hani sihirli değneğim olsaydı hep çocuk kalmak isteyebilirdim bundan kesinlikle eminim sanırım...

Yorumlar

  1. Ahh Yedi Numara hala bıkmadan izleyebileceğim tek dizi...istisna nadir o:)katılıyorum açıklamalarına

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. sen de çok haklısın istisnai bir diziydi valla :)

    YanıtlaSil
  3. Benide etkilemişti 7 numara dizisi, yayından mı kaldırıldı yapımcı firma mı çekimlerden vaz geçti bilemiyorum ama,, taşradan istanbul'a Üni.lerde okumak için gelenlerin yaşayabileceği sevgi ve içtenlik dolu bir filimdi:))

    YanıtlaSil
  4. ilerde çocuğum olduğunda yeni bölümleri çekilse de izlesem ne süper olur :)) çocuklar duymasın gibi yıllar sonra yeniden..

    YanıtlaSil
  5. Bence de cok guzel bir diziydi:) uyenim
    Ben de bkelrim bloguma
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Evliliği hayal bile etmek muhlis bir duygü, evlendiğinde kaç çocuğun olacağını bilemem ama 7 numaranın yeni versiyonlarını bebeklerinle birlikte izleme arzusu mütiş bir duygu:)

    wordPress teki bloguma beklerin diyecektim ama bugün yayından kaldırdım:)

    sevgiler

    YanıtlaSil
  7. ben hatırlayamadım..
    ama son 10 yıldır o kadar büyük bir dizi furyası doğdu ki..bir çok kaliteli dizi de yok olup gitti..

    YanıtlaSil
  8. bu dizi trt de yayına başlamıştı saadet, genelde oradaki dizilerin parlaması çok ünlenmesi az rastlanır bir durum. özel kanalları daha çok izliyoruz bu bir gerçek..

    YanıtlaSil
  9. İsim olarak değil ama videoyu görünce hatırladım pek tv izlemediğimden olsa gerek :)) oğlum izlerdi bu diziyi fırsat buldukça...

    YanıtlaSil
  10. ben de çok severdim bu diziyi, hevesle beklerdik çok temiz duygular vardı o dizide yeniden yaşamayı sevdiğim. hatırlattığın için teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  11. internetten izleyebilirsiniz, aynı o zamandaki gibi gülebiliyo insan :) teşekkürler

    YanıtlaSil
  12. unutmadığım dizilerden biri bu diğeride gülbeyazdır :) bu dizideki haydar karekterinin herhalde, galiba, sanırsam lafını hala daha kullanırım :D iyiki hatırlattın :)

    blog listemdesin artık takipteyim seni.. banada beklerim sevgiler..

    YanıtlaSil
  13. gülbeyaz da karadeniz dizisi yani o da benim memleketimin dizisi onun yeri de bambaşka :))

    YanıtlaSil
  14. Evet bambaşka keşke onuda çekseler tekrardan o kadar az bi bölümle bitirdilerki tadı damağımda kaldı ya.. Trabzonlusun galiba bende karadenizliyim Amasya ama..

    YanıtlaSil
  15. evet canım trabzonluyum da Amasyayı pek çıkaramadım :)) karadeniz olmasa da yakınsınız bize :)

    YanıtlaSil
  16. orta karadeniz diyelim.. samsunun hemen altında şehzadeler şehridir kendileri pek de güzeldir :)

    YanıtlaSil
  17. karadeniz deyince aklıma gelen direk ormanlı dağlı rize trabzon olur benim :) amasyaya hiç gelmedim inş bir gün yolum düşer :)

    YanıtlaSil
  18. Ay bu dizi var yaaa hala çok güldüğüm sahnelere sahip tek dizidir!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..