Ana içeriğe atla

acıyor acıyor acıyor her yolu denedim bitmiyor :)

ağzına sağlık gökselim ne güzel yazmış da okuyorsun..
kar tatilinde köyde olan gençlerin dramını anlatıyor sanki :)
evet biri de bendim efendim, bir ay yat kalk geçti ve ben acaip bir çalışma aşkıyla geri döndüm..
öğrenciyiz memleketten uzaktayız ama bizimde bir düzenimiz varmış meğersem,
bi afallıyoruz okul tatile girince yahu..
yarın dönecekmişsin gibi valizi boşaltamıyorsun,internet de yoksa bütün gündüz kuşağı programlarına abone oluyorsun, akrabaları ziyaret iki hoş beş, kar yağdı yollar kapandı, elektrikler gitti, sobanın dibinden ayrılma, kumanda kavgası yap derken , insanın içi çalışma aşkıyla doluyor dönüşe hayaller kuruyor bissürü..
yepyeni bir döneme daha başlıyoruz bakalım hakkımızda hayırlısı..
önceden öğrenciliğin de bir adabı heyecanı cazibesi vardı be kardeşim..
karne alırdık öğretmenimizin elinden mesela, pazartesi sendromları yaşardık erken kalkıcaz diye..
şimdi böyle şeyler de kalmadı yani yarın ki ders öğleden sonra pazar geceleri upuzun :)
bismillah diyerek döneme başlamak istiyorum zira 10 ders dile kolay nasıl verilir ne yapılır henüz fikrim yok..

Yorumlar

  1. Hadi bakalııım hayırlı olsuun inşAllah :) Benim de başlıyor. Ders çalışma isteğimiz kaybolmasın inşAllah.

    İçtenlikle.

    YanıtlaSil
  2. Günaydın Merve!

    Saylı günler bir gün gibi geçti dimi? teknolojidenden uzak olunca kişi biraz eksiklik hissediyor olmalı,, sen bu eksikliğin tiwi ve komşu ziyaretleriyle üstesinden gelmişsin, aaa bir şarkı geldi aklıma "Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım" senin için 'günlerim' sayılabilir. ama.. insan bir ay arkadaşlarını habersiz bırakır mı aşk olsun, sitem etmeğe hakkım yok mu? nays! geldi geçti artık twittera da olsun, blogunda olsun bulaşaçağız,, bende "hoş geldin ya" şarkısını dilimden bir müddet düşürmeyeceğim:)
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. sana da kolay gelsin delibu :) dönem sonunda haberleşelim ne oldu merak ederim.
    günaydın nida :)böyle yakın bir takipçi beni korkutuyor açıkçası, az önce ne yaptığımı da söyleyeceksin bu gidişle :) hoşbulduk bu arada irtibatı koparmayalım :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..