Ana içeriğe atla

tatile 5 kala . .

insanın hayattan elini eteğini çekmesine neden olan olay... tam anlamıyla öyle olmasa da galiba biraz çektim ! şuanda başka bir yerde başka biriyle olmak hiç de fena olmazdı ..
insanın abuk subuk yerlerinde sivilceler çıkartabilen olay.. eskisine nazaran daha az çıktı bu sefer hayırdır inş :)
abuk sabuklaşan yemek düzeni ve abuk davranışlar sergilenmasine sebep olan olay...yemek düzenim çoktan tatile çıktı da abuk sabuk davranmanın daha başındayım :)
bir gün öncesinde çalışmamak için insana normalde hiç yapmadığı şeyleri yaptırtan olay.. benim de bir alışkanlığım oldu sınav gecesi biraz okey oynamak, ama bu sefer unutmuşum :)

finaller bitse de uyusak,
ya da
uyusak da finaller bitse...
diyerek gün saydığımız sevimsiz etkinlik silsilesi FİNALLER... 

bilgisayarın başında ders çalışılmıyor, kod yazılmıyo, trigger , procedure hiç hiç ezberlenemiyo :)
bitsin bu sınavlar ve ben de rahaatt rahatt yolculuğuma çıkayım, gezeyim, göreyim, öğreneyim ve özleyerek geri döneyim :) şaka maka son 15 gün Amerika yolcusu kalmasın demeye çok az kalmış uuu =)

Yorumlar

  1. mervecim finaller bitince rahat uyayacağını umuyorum.
    USA ya gidince çalışma saatlerinin dışında, fırsatın olursa bloguna post yazmayı ihmal etme! oradaki yaşantılarını izlyenlerinle paylaş, olur mu?:)

    YanıtlaSil
  2. Doğru diyorsun gerçekten..bakalım çalışmaktan fırsat bulabilecekmiyim :) ama yaptıklarımı tabiki de burada yazıcam..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..