Ana içeriğe atla

Trabzon yolcusu..


Üniversitede çalışmanın bir dezavantajı da okullar tatile girdiğinde senin yine çalışmaya devam etmen..
önceden finaller biter bitmez biletimi alır, bir ay kadar Trabzona ailemin yanına giderdim..
şimdi yıllık izin denilen her saati kıymetli o sıcak yaz günlerini beklemek zorundasın..
tabi bu durumu anneme anlatamadım bir süre..
herkesin uşağı ara tatilde köye geldi sen niye gelmiyon!
neyseki işlerin hafiflediği geçen hafta rapor aldım da aniden biletimi alıp düştüm yollara..
yollara derken otobüsle gitsen 20 saat Trabzon, uçakla gittim tabi..
ben eve her gittiğimde annem -bu uçakları çıkaranlardan Allah razı olsun, bir saat önce ordasın şimdi burdasın, töbe bismillah, diye girer konuya :)
öğrenciyken istanbulda olmayı çok severdim, tatiller hemen bitsin geri döneyim isterdim..
şimdi temelli yerleştim ya buraya tam tersine yaz gelse de Trabzona gitsem diyorum..
derler ya bazen insan köyünün delisini bile özlüyor el memleketlerinde :)
gitmemin en önemli sebebi de kardeşimin kızını çok özlememdi..
teyzelik başka bişeymiş..
sanki kardeşim ona bakamayacakmış gibi geliyor, belki de ben onu hala küçük kardeşim olarak gördüğüm içindir..
tamam aramızda 2 yaş var ama benden küçük ve tek kardeşim..
bilmeyenler için kardeşimle aynı sene evlendik ve onun şuanda 9 aylık bir kızı var :)
bu arada köydeki teyzeler kardeşin seni geçti, hadi artık yap sende demeyi ihmal etmedi :)
kısaca küçük ama bol hasret gidermeli bir tatil yapıp döndüm..
ben sıramı savdım şimdi onları bize bekliyoruz, ipek kızımızın doğum gününü teyzesi burda kutlayacak ;)









Yorumlar

  1. Ahh bu memleket özlemi yok mu çok acı... Bu arad çocuğun olsada teyzelik bir başka. ÇOK İYİ BİLİRİM... Hele ki birde o çocuğa senin adını vermişlerse dadından yenmez. :)

    YanıtlaSil
  2. Ne zaman ipek'in doğum günü :)

    YanıtlaSil
  3. Tokideki ses, hiç böyle seveceğimi tahmin etmezdim aynen öyle başka bir sevgisi varmış :)


    Naz O, 29 Mayıs'ta :) şimdiden araştırmalara başladım neler yapabilirim diye :)

    YanıtlaSil
  4. Yeğenler çok seviliyor. Ve uzaktalarsa çok da özleniyor;)

    YanıtlaSil
  5. :) Özlemek çok güzel bir şey hasret duymak, çalışmanızda güzel. Anlamlı hale getiriyor duyguları :)

    YanıtlaSil
  6. Dün keşfettim sizi iyi ki de etmişim...

    YanıtlaSil
  7. Fotoğrafçılık kursu seçmek sanıldığı kadar kolay değildir.Fotoğrafçılık kursu seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor ve fotoğrafçılık kursu seçimi nasıl yapılmalı? Aradığınız soruların cevabı bu sayfada.
    Daha fazla bilgi için sitemzi ziyaret edebilirsiniz.
    http://www.fotografcilikkurslari.com.tr/
    #fotograf #fotografcılık #fotografcılıkkursları

    YanıtlaSil
  8. İnsan nereye giderse gitsin,sevdikleri ailesi nerdeyse gerçek ev orası.. Hele ki orda dogup büyüdüyseniz, ordaki huzur başka yerde olmuyor. Trabzon'u da çok merak ediyorum. Bu seneki planlarım arasında, umarım gidebiliriz. Sevgiler,

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..