Ana içeriğe atla

Tahinli Susamlı Kek

susamlı

Madem kış geldi, madem yağmurlar bizi eve kapattı bize de mutfağa geçmek için gün doğdu ;)
tahinli keki görüp ilk denediğimde evdekiler benle biraz dalga geçmişti :)
kardeşim özellikle susamlı kek mi olur, yine buldun değişik bişey diye bana çok gülmüştü..
sonra bu canıım kekin kokusu bütün evi sarınca bir gecede hepsini yiyip bitirmişlerdi ;)
tahinli kekin en güzel yendiği mevsim kış mevsimi bence ..
yanına da çay veya sütlü kahve en yakışan içeçekler ..
denemek isteyenler için nacizane tarifim aşağıdadır,
nacizane diyorum çünkü ben yemek yada pasta blogu değilim,
deniyorum, sevdiğim ve yapabildiğim şeyleri ara sıra burada paylaşıyorum..

Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı tahin
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Kek kalıbını yağlamak için, 1 kaşık tereyağ ve yarım çay bardağı susam

Yapılışı klasik yumurta ve şekeri çırptıktan sonra diğer malzemeleri ekleyin, orta büyüklükte kek kalıbını tereyağla yağlayıp susamla kaplayın ve hamuru kalıba dökün. 180 derecelik fırında 15 dakika pişirdikten sonra fırını 160 dereceye indirin ve yarım saat daha pişirin. Bu kekin püf noktası pişirme şekli, ağır ağır pişmeli yani ;)

afiyet olsun...


Yorumlar

  1. tahinli keki bende çok severim. Ama ben içine susam koymadan yapıyordum. Birde susamlı olanını denemek istedim. Senin bu muhteşem kekini görünce :) ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Susam iyi fikirmiş. Şeker yerine pekmez koyarsan da nefis oluyor.
    Ellerine sağlık:)

    YanıtlaSil
  3. Güzel tarif, güzel fotoğraf... Ellerinize sağlık!

    YanıtlaSil
  4. Tokideki ses, dene seveceksin eminim , senin de eline sağlık şimdiden :)


    Zeugma, benim pekmezim bu seferlik yoktu koyamadım, ama evet haklısın pekmez de çok yakışıyor ;)


    Monica Livas, Teşekkür ederim, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel görünüyor...deneyeceğim mutlaka.Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  6. susam neye girse güzel olmaz ki zaten,çok nefis görünüyo ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  7. Güliz Gül, şimdiden afiyet olsun :)


    minikare, teşekkür ederim, biraz kalorili olsa da gerçekten herşeye yakışıyor :)

    YanıtlaSil
  8. görüntü ne güzel, haftasonu kesin deneyeceğim..

    YanıtlaSil
  9. Buket, sizin de elinize sağlık şimdiden :)

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar,
    Ben de bloğumla (SİHİRLİ YEMEK KUTUSU) birlikte yeniyim. Sizlerle birlikte karşılıklı paylaşımlarda bulunup, çoook keyifli dakikalar geçirmek dileğiyle...
    Yemek, Mutfak,.... hepsi HARİKAAAA:))))

    YanıtlaSil
  11. fulya, teşekkür ediyorum sizin de elinize sağlık :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..