Ana içeriğe atla

annemin maceraları :)


ay ben blogumu çok özlemişimm ^^
on beş gün olmuş, zaman ne çabuk geçiyorsun sen böyle..
neyse hızlıca özet geçeyim size, aslında anlatacak çok şey olsa da en ilgincini yazıcam size..
yaklaşık bir ay önce ailecek O Ses Türkiyeyi izlerken 'Dilay Hacıosmanoğlu' isminde bir yarışmacı çıktı ve onun çıkmasıyla annemin sesi bütün evi sardı, ay ben bu kızı tanıyorum merveeee !
nasıl yani nerden tanıyorsun anne demeye kalmadan annem -evet valla o gözlerinden tanıdım, aha gülüşü de aynı ! anne noluyo anlatsana dedik annem başladı..
Temmuz ayında annem mezuniyet törenim için İstanbula gelmişti, uçaktan korktuğu için de tek başına otobüse atlayıp gelmişti.. meğer koltuk arkadaşı Dilay'mış.. annem panik atak hastasıdır, ananem de alzeihmer olduktan sonra iyice sinirleri bozulmuştı, sık sık kalbi daralıp ağlamaya başlıyordu. otobüstede aynı panik nöbeti geçirmiş, otobüsü durdurmuş şoför biraz temiz hava alsın diye.. Dilay da annemle birlikte inip onu teselli etmiş, ilgilenmiş.. üzülme teyzecim hepimizin zor günleri oluyor diye..tabi annem otobüste fenalaştığını bana hiç anlatmamıştı o güne kadar..
velhasıl kelam ben bir gün mağazada dururken karşı dükkanda bir kız gördüm , Dilay'a çok benzettim ama yanına gidemedim.. bir hafta sonra tekrar bizim pasajda görünce tanıdım artık.. mağazanın önünden geçerken önüne atladım kızın :) tanıttım kendimi anlattım durumu.. annemin onu görünce nasıl heyecanlandığını felan söyledim işte.. ayaküstü hızlı bi sohbet ettik anlayacağınız.. 
akşam oldu anneme söyledim, sanki yıllar önce kaybettiği çocuğunu bulmuş gibi sevindi :) 
Dilay Gökhan'ın takımında.. maşallah çok da güzel sesi var.. Allah yolunu açık etsin, biz de şehrimizin yarışmacısını sonuna kadar destekliyoruz tabi :)

Yorumlar

  1. Gerçekten güzel anıymış :) Ne güzel yeni bir arkadaş edinmişsiniz Mervecim. O kız girebilmişmiydi o sese? Ben tam izlemiyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Sanırım baya değişik bir macera olmuş annen için. :)

    YanıtlaSil
  3. Ezgi, evet canım girebildi.. çok güzeldi sesi zaten herkes dönmüştü ona.. Dilay Hacıosmanoğlu diye arat izle..


    Gizem, hem de ne macera :) yarışma başlasın hele izleyelim Dilayı daha çok sevinecek..

    YanıtlaSil
  4. hoşgeldin Mervecim. Annen için çok güzel bir anı olmuş. Alzheimer çok zor bir durum benim de anneannem yaşamıştı. Şifalar dilerim canım...

    YanıtlaSil
  5. Yarışmayı takip etmediğim için kim olduğunu bilemedim ama annenin zor zamanında yanında olup ilgilenmesi çok güzel. Ben de geçen yıl panik atak tedavisi gördüm. O nedenle uzun süre kapalı yerler,yada endişe verici durumlar tedirgin ediyor. Anneni ve yaşadıklarını anlayabiliyorum. Çok çok geçmiş olsun. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. luliette, hoşbulduk canım benim.. çok ilginç bir hastalık gerçekten, her gün yeni durumlarla karşılaşıyoruz..çok sağol.


    lila, sana da çok geçmiş olsun canım.. sara nöbeti gibi bir şey bu sinir boşalması.. korkutuyor :( en iyi ilacı da hiç üzülmemek, stresten uzak durmak.. mümkünse tabi..

    YanıtlaSil
  7. ne guızle bır tevafuk olmnus. Annene de gecmıs olsun anneler ıste cocuklaır uzulmesın dıye bahsetmezler. kendılerı hep arka planda. Yarısmayı bılmıyorum ama sehrınızın yarısmacısına basarılar dılıyorum

    YanıtlaSil
  8. ne güzel bir tesadüf tatlı bir kızmış Allah yolunu açık etsin Rabbim annenize de kolaylıklar versin

    YanıtlaSil
  9. çok güzel bir tesadüf:) umarım yarışmada ilerler ve izleriz..

    YanıtlaSil
  10. Yusuf ve Yunus'un Annesi, teşekkür ederimm canımm :) anne olmak çok zor , yaşamadan anlayamayız o duyguyu biliyorum :)


    Mine, amin tatlım :) yarışma başlasa da düelloları izlesek :)


    yesimdusova, aynen tatlım :) merakla bekliyorum düelloları..

    YanıtlaSil
  11. Enteresan bir rastlantı:) blogunuzu çok beğendim takipteyim.banada beklerim. amediam.blogspot.com sevgiler..

    YanıtlaSil
  12. Ne güzel bir tesadüf, geçmiş olsun size de söylememiş, uzun yolculuklarda böyle dost canlısı arkadaşlara ihtiyaç oluyor, yol bu belli olmaz. Merak ettim özellikle bakıcam annenin arkadaşına:)

    YanıtlaSil
  13. Sevalin dünyası, teşekkür ederim canım hoşgeldin :)

    Sema, sağol tatlım :) bak ve dinle mutlaka beğeneceksin kadife gibi güzel sesi var..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..