Ana içeriğe atla

Elfida'nın Hikayesi

“Esmerdi, narindi, yaşı ufacıktı, ismim ile ismi benzeşiyordu. Cerrahpaşa hastanesi ağrı merkezinde arkadaşımın annesini ziyaret ettiğim sırada annesinin ona seslenmesini duyunca bana seslendi sanarak gayri ihtiyari dönüp baktığımda gördüm onu. Tam karşı yatakta yatıyordu. içim cız etti. Aldığım nefesten, alabileceğim nefeslerden utandım. Gözlerim doluverdi kendimi tutum. Gülümsedim “benim de adım seninki gibi” dedim. Gülümsedi. Elindeki telefonu gösterdi “Haluk abim aldı, bana şarkı yazdı” dedi “Klibinde beni oynatacak, ama oynamak istemediğimi söyledim” dedi.
“Biliyorum yapamam” dedi burkularak..

“Yaparsın niye yapamayasın ki” dedim. Cevap vermedi , sustu. Suskunluğu içimi dağladı. Söylenmemiş ama binlerce kelime içeren bir suskunluktu. “Gene gel, Haluk abim hep geliyor” dedi.
Eve dönerken hep aklımda idi. Sonrasında bir daha hiç gidemedim oraya. Teyzemiz de eve döndü. 1-2 ay sonra teyzemizi kaybettik. Sonra arkadaşımdan öğrendim ki “elfida” da 2 ay öncesinden gitmiş. Orada buluşacaklarmış.”
Bir kız, Elfida'yla yaşadığı kısacık bir kaç anı yazmış bu satırlara...
9 yaşındaki bir kızın, Elfida'nın hikayesi bu... Şarkıcı Haluk Levent, basından gizleyerek 16 kanserli çocuğun tedavisini üstlenmiş, Elfida onu hepsinden daha çok etkilemiş ki, ona bir şarkı bile yazmış...
ELFİDA
Yüzün geçmişten kalan

Aşka tarif yazdıran

Bir alaturka hüzün

Yüzün kıyıma vuran

Anne karnı huzur

Çocukluğumun sesi

Senden bana

Şimdi zamanı sızdıran
Şımartılmamış aşkın
Sessizliğe yakın

Kimbilir kaç yüzyıldır

Sarılmamış kolların

Sisliydi kirpiklerin

Ve gözlerin yağmurlu

Yorulmuşsun

Hakkını almış yılların
Elfida
Bir belalı başımsın

Elfida

Beni farketme sakın

Omzumda iz bırakma

Yüküm dünyaya yakın

Elfida

Hep aklımda kalacaksın...
hep aklımda kalacaksın...anne karnı huzurum.. her şarkının bir hikayesi vardır derler, hiç şarkı yazmasam da her dinlediğim şarkıya kendi hikayemi yazar, oynarım ben de herkes gibi...keşke yaşasaydı Elfida keşke biz bu anlamlı şarkıyı hiç dinleyemeseydik diyesim geliyo hikayesini okuyunca :(


Yorumlar

  1. Aslında Haluk Levent'in çok iyi bir müzisiyen olduğu kadar çok iyi bir insan olduğunu biliyordum:)
    İkide bir sahte çek olayı ile gündeme gelmesinede üzülüyordum:)

    YanıtlaSil
  2. Bugün ilk defa dinledik cok begendik hikayesini dinleyince gözysşlarımıxa engel olamadık . Bir kez daha gönülleri feth ettin Haluk Levent ... Sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz

    YanıtlaSil
  3. Keşke ölmeseydi elfida...

    YanıtlaSil
  4. Keşke ölmeseydi elfida...

    YanıtlaSil
  5. bu adam dolandırıcı bizzat komşumu dolandırdı..

    YanıtlaSil
  6. bunu yazan kim ki acaba ismi ne

    YanıtlaSil
  7. ağlıycam şimdi bi yandan şarkısını dinlerken okuyorum :'(

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten çok acıklı bir yaşam öyküsü.
    Bugün okulumda bir kız öğrencim benimle görüşmek istedi.
    Tam görüşürken hocam bize bağlama çalarmısın dedi.
    Bağlamayı asıldığı yerden alıp verdi. Fatmaya ne çalalım dedim.
    Elfida yı mırıldandı daha önce duymuştum ama çalınması zor gibi gelmişti fazla ilgilenmemiştim.
    Fatmayı üzmemek için akşam evde int.'e girdim.İlk bulduğum yerde Haluk Levent in konse verirken açıklamasını ve Elfida nın yaşam öyküsünü gözlerim buğulanarak okudum ve şarkıyı da dinledim..Sonra bunları yazmak istedim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..