Ana içeriğe atla

iyi bayramlar

Facebook da olmasa bayram geldiğini anlayamayacaz yahu =) saat 00:00 itibari ile sanal alemde hareketlilik de artmaya başladı, bayram namazı kılınmadan atılmayan bayram tebrik mesajları teknolojinin bize verdiği yetkiyle tüm duvarlarda paylaşılmaya başlandı.. ee haliyle biz de birazcık da olsa bayram havasına girdik, ta ki sabah olup işe gidene kadar.. bugün bizim bayramımız, çalışmamamız lazım, bir ay oruç tuttuk şimdi bunu kutlamamız lazım Betsy diyemedik haliyle =) bugünün bizim için önemini anlattık kırık ingilizcemizle ama onun en sevindiği şey artık her an yemek yiyebilecek olmamız oldu =)  neyse ki melek gibi birisi, bir ay boyunca aç olduğumuzu biliyordu ve her gün kezlerce yanımıza gelip "iyi misiniz :( nasılsınız, acıktınız mı ?" diye sorarak bizi mutlu etti açıkçası..
Her bayram tekrarladığımız gibi annemizi babamızı öpüp bayramlaşamadık ama Serjioyla işe gitmeden sarılıp öpüştük =)bayram harçlığımız da odalardan bulduğumuz bahşişler oldu.. Sevdiklerinizin yanınızda iseniz asıl bayram size güzel, yok siz de bizim gibi ayrı iseniz umarım bu son ayrı kalışınız olur :) 
Güzel bir bayram geçirmeniz dileğimle..

Yorumlar

  1. aslında deseydin anlarlardı biliyor musun? bizden çok daha anlayışlılar ;)

    iyi bayramlar küçük hanım ;)

    YanıtlaSil
  2. evet kesinlikle cok daha anlayislilar ;) bayramin son gunu icin izin aldik zaten :) sana da iyi bayramlar ' seyhan ablacim :)

    YanıtlaSil
  3. mutlu günler "uşağım ne kaldı da şunun şuracığın da 18 gün caaz senu karşılamağa gelceuz"
    huzurlu mutlu günler./nd

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..