Ana içeriğe atla

Bazen anlatabilmek için susmak gerekir

















Ne yaşandığı ve hissedildiği gizli kalsın!

Sadece bir olaydan sonra gelip de yerleşen o suskunluk hissinden bahsediyorum. Dışarıdan çok dingin gibi görünen ama içerde fırtınalar koparan; biraz yalnızlaştıran, kısmen anlamsızlaştıran o heykellere özgü asil eylemsizlik…

İnsanın üstüne çöken gizemli sis ;

“Sessizlik”


Her söz sessizliğe, her ses de sizi biraz daha kendinize götürmüş. Sessizleştikçe küsmüş, küstükçe de susmuşsunuz. Oysa esas şimdi barışmalıymışsınız kendinizle... Çünkü “kendiniz” kendinize kalmışsınız, işte en güzel müjde! 


Kimi zamansa; “En güzel yanıt hiç yanıt vermemek!” diyerek kapamışsınız tüm kapılarınızı. Arkanızdan bakakalmışlar. Hatta bazıları bunu bile anlamamışlar. Sizi anlamadıkları için sustuğunuzu anlatamadığınız gibi, zaten söyleyerek anlatamadığınız bir şeyi susarak hiç anlatamazmışsınız !

Yorumlar

  1. Bazen de susmak gerekir belki, ama niçin hak etmediklerimizi kabullenelim ki haklı olduğumuz her halukarda susma hakkımızı değil susumama hakkımızı kullanmalıyız ki, sesimizi duyurup malum konuya ses getirelim:)
    Bazen bilmediği konularda susmalı kişiler, yalan yanlış bilgi beyan edeceklerine susukun kalmaları daha yerindedir:)
    Aslında yalnız kalmış insanların özgeçmişlerinde, sessizlik hakimdir. tepkisiz insanlar kaderine razı kişilerdir, gözlerinden yaşları pek eksik olmaz:)

    YanıtlaSil
  2. cok dogru soyledin, katiliyorum sana Nida..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. g...

Nişanlandım :)

herkese merhabalar, çok güzel haberlerim var size a dostlar :) dört yıllık sevdiceğimle sonunda nişanımızı yaptık, birbirimize söz verdik.. evlilik yolunda en önemli adımı attık.. herkesin olduğu gibi benim de en büyük hayalim, ilerde bir gün sevdiğim ve beni çok sevecek bir adamla evlenmekti.. insanın hayallerini yaşaması kadar güzel bir duygu yokmuş bunu anladım en çok.. siz ne kadar herşeyi kontrol altına almaya çalışırsanız çalışın, illaki sorunlar çıkacakmış bunu da anladım.. ufak aksilikler olsa da harika bir nişan günü geçirdim diyebilirim.. öncesinde de işlerim tıkır tıkır yolunda gitti.. elbisemi aldım, terzide biraz düzelttirdim , çok soran olduğu için size de söylüyorum maliyeti yüz liraya geldi.. şalım ve şapkamı da elli liraya aldım ve sonuç fotoğraflardaki gibi oldu.. kpss hazırlığında olduğum için harıl harıl evlilik hazırlığı yapamıyorum.. o yüzden blogumu boşluyorum.. ama sonrasında bütün güzel anılarımı sizinle paylaşacağım.. bu üç ay için...

Aşka Yükseliş ve Seni İstiyorum

AŞKA YÜKSELİŞ  Ben izlediğim filmin yorumunu hemen bloga ekleyemezsem bir daha kafamdakileri toparlayıp yazamıyorum buraya sevgili okuyucularım.. o yüzdendir ki bu iki filmi hemen sizlerle paylaşmak istedim.. birbirinin peşi sıra çekilmiş iki film bunlar.. ilkinden başlıyorum önce "Aşka Yükseliş" filminden yani.. ünlü Melisa P. filminin oyuncusu Maria Valverde ile yakışıklı bir uşak başrolde.. zengin kız Babi ile sorunlu, agrasif , motorcu genç Hugo'nun aşkını konu alıyor tamamen.. yani tahmin ediyorum hangi kız izlese erir biter Hugo'nun yaptığı romantiklikler karşısında.. tamam sorunlu olabilir ama aşkın hakkını da çok iyi vermiş.. yani severek izlediğim filmin sonuna ne kadar üzüldüm anlatamam ! güzel işlenmiş bir konu ama sonu saçma bitmişti.. mutlu sonla bitmeyen filmleri sevmiyorum ben.. neyse film hakkında birşeyler araştırırken bir de ne göreyim, filmin devamı çekilmiş meğersem.. SENİ İSTİYORUM İşte filmin devamı seni...