Ana içeriğe atla

in the Büyükada :)

Adaların en büyüKü büyükada :)
ilk kez 1. sınıfta gitmiştim şimdi 4 oldum bi kere daha gitmek nasip oldu.
adaların evlerine, yalılarına , balkonlarından sarkan o pembiş çiçeklerine bayılıyorum..
adalara gidenler bilirler, iskeleye inince insan kalabalığından hiç bir yeri göremiyorsunuz,
kalabalıktan bunalmak bile mümkün ama ara sokaklara ilerledikçe, sakin sakin renkli köşklerin önünden geçerken iyi ki gelmişim diyorsunuz.
Günün erken saati gidildiğinde bir gün boyunca rahatça gezip görebilirsiniz diye düşünüyorum.
daha fazlası insanı sıkabilir, gezmekten , yemek yemekten başka bir de denize girebilirsiniz yüzme biliyorsanız tabi :) he bi de bisiklet kiralayabilirsiniz, günlüğü 10 tl idi.
biraz utanıyorum ama söylemek istiyorum, ben bisiklete binemiyorum :) Trabzonda büyüdüm ben köyümüz pek düz sayılmaz, her yer dağ bayır. erkekler bir şekilde korkusuzca düşe kalka öğreniyorlar ama ben bir iki denedim sonra bıraktım. Bu sefer adalarda öğrenecem dedim , aldık arkadaşım biraz öğretmeye başladı ama 1 saatte sadece kalkmayı ve 20 m gidebilmeyi öğrendim.
kalkmak kadar kolay olmayan durma işini beceremeyince ,
 ufak düşme kalkmaların ardından vazgeçtim :) 
ama bisiklet bilenlerin kesinlikle keyifle sürebileceği bir mekan adalar..
yaz bitmeden gidin gezin derim :)













Yorumlar

  1. Büyük ada güzeldir :) Bisiklet turu daha güzel :)

    YanıtlaSil
  2. Perşembe günü oradaydık, çok güzel gerçekten :)

    YanıtlaSil
  3. Evet cok guzeldir buyukada...bende her gittigimde buyuk keyif alirim...

    YanıtlaSil
  4. Resimler aynı gibi olsada benimde kenarda duruyor ada postlarım. Yazıarı yazılıp eklemeler olacak....
    Ama şimdi içim açıldı doğrusu :))))

    YanıtlaSil
  5. yayınla bi de seninkilere bakalım o zaman :)

    YanıtlaSil
  6. fotoğraflar çok güzel,
    orada olmak istedim:)

    YanıtlaSil
  7. Görseller harika mervecim, kendimi büyükada'da hissettim :)

    YanıtlaSil
  8. doya doya bak o zaman Nida :)

    YanıtlaSil
  9. İstanbul'un en güzel yerlerinden birinden ne güzel fotoğrafları paylaşmışsın onlara bakınca Ada'yı özlediğimi farkettim. Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Bende çok görmek istiyorum büyükadayı kasımda istanbuldayım havalar bozmazsa gitmek hatta bir gece kalmak istiyorum:)))
    http://fadique.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..