Ana içeriğe atla

2012 Türkçe Olimpiyatları


“Bugünden sonra Divanda, Dergâhta, Bargâhta, Mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır.” Karaman oğlu Mehmet Bey

Kimi Afrika’dan, kimi Asya’dan, kimi Avrupa’dan, kimi de deniz aşırılı ülkelerden…
Esmer tenler, çekik gözler, sarı saçlar… Gözleri parlıyor sevinçten…
Türkçe konuşuyorlar, Türkçe şarkı, türkü söylüyorlar, Türkçe yarışıyorlar…
Kıyafetleri, görünüşleri, bizlere yabancı geliyor ama dilleri Türkçe ve bizi anlatıyorlar…
Bütün Türkiye onları gönül bahçelerinde ağırlıyorlar.



Bu yıl 10. su düzenlenen olimpiyatlar , her yıl daha da iyileşerek, büyüyerek devam ediyor..
Yukarıda paylaştığım video 5. olimpiyatlarda şiir dalında birinci olmuş,
Kırgızistanın bağrından kopup gelen, canım sınıf arkadaşım hatta kardeşim Aida Rysbek..
Birinci olduktan sonra kazanıp geldi İstanbul'a ve 3. yılımızı bitirmek üzereyiz şimdilerde..
Artık sabah akşam birlikte olduğumuz için de , kendisini Türk kızından ayırt edemiyorum ..
Hem dil olarak aksansız konuşması, Türkçe'nin o zengin mecaz anlamlarından tutun,
deyimler ve atasözlerine kadar bilmediği şey yok artık :)
Hatta bırakın Türkçeyi , Karadenizin huyunu suyunu da aşıladım ona  :)
Ara sıra annesiyle Kırgızca konuşmasa , yok Aida kesinlikle Türk diyeceğim tabi gözlerini saymazsak :)
Türkçe Olimpiyatları başta Orta Asya olmaz üzere bir çok ülkeye Türkiye'nin kapılarını açıyor artık..
Her yıl dilimizi öğrenen bir sürü genç , kültürümüzü de merak ederek öğrenmeye başlıyor,
Üniversite okumak için en başta ülkemizi tercih ediyorlar ..
Ne zaman başlayacağının tarihini de vereyim,
2012 10. Türkçe Olimpiyatları 30 mayıs - 14 haziran  arası yapılacak..
Tüm yarışanlara şimdiden başarılar diliyorum..
Hepsinin diline, emeğine o güzel yüreklerine sağlık.. iyi seyirler

Yorumlar

  1. Türkçe olimpiyatlarını izlemeyi çok seviyorum.
    madambfashion.blogspot.com
    beklerim bloguma

    YanıtlaSil
  2. Çok etkileyici seyrederken gurur duyuyorum

    YanıtlaSil
  3. sloganda çok güzel :) türkçenin böylesine yayılması insana gurur veriyor..
    http://duslermekani.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. benim şehrimede geldiler ama gidemedim. Bende bloğuma beklerim.

    Görüşmek üzere
    www.bakbuharika.blogspot.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

Annemin evine giderken, annemin evinden dönerken :)

derler ki; şanslı annelerin ilk çocukları kız olur, daha şanslı annelerin ikinci çocukları da kız olur ^_^ biz iki kız kardeş olduğumuza göre benim annem çok şanslı oluyor bu durumda :D bir de kendine sormak lazım tabi.. evlendik ev boşaldı rahatladım sanmayın diyor annem, şimdi daha çok aklım sizde kalıyor.. bir kişi gittiniz evden iki, üç kişi olarak geliyorsunuz şimdi daha kalabalık oldu ailemiz.. ben acırım yavruma yavrum acır yavrusuna diyor.. o yüzdendir sanırım anneme ne zaman gitsem boş valizle gidip, dolu dolu valizlerle dönerim evime.. istanbulda sanki patates yok anne diyorum, köy patatesi gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki turşu yok anne diyorum, ev yapımı gibi olmaz diyor.. istanbulda sanki peynir yok anne diyorum, bizim peynirimiz gibi olamaz diyor.. öğrenciyken valizime köy yumurtası koymaya kalkmıştı zor engel olmuştum :) o yüzdendir ki ne kadar büyüsek de biz annelerimizin gözünde hala bebeğiz.. evlensek de.. anne olsak da.. verdikçe içi rahatlıyor..