Ana içeriğe atla

Ne oluyor bu takipçilere!



Yaklaşık 875 takipçim vardı,
geçen aylarda bir tur azaldı 845 oldu,
bugün baktığımda ise 835 olmuş!
google eski hesapları siliyor diyorlar..
doğruluğu nedir tam olarak bilemiyorum ..
daha ne kadar azalacak acaba?
heni öyle deli gibi takipçi takipçi diye sabah akşam uğraşan biri değilim,
ama azalması da insanın moralini bozuyor yani :)
siz de durumlar nasıl?

Yorumlar

  1. Rutin google temizliği aktif olmayan profil bağlantıları kopmuş blogları temizliyorlar, bir nevi çöp blogları yok etme işlemi. :) En azından ben öyle biliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bugün bende de beş kişi silinmiş. Sanırım ilevsiz bloglar siliniyor olabilir. bence iyi de oluyor. Moralinizi bozmayın. Takipçi sayısı o kadar önemli değil, nasıl olsa iyi paylaşımlar yaptıkça ve optimizasyonu da iyi belirledikçe okunur halde olacağız. Yeter ki bir kişi bile olsa kafa gözü ve kalp gözüyle emek verdiğimiz paylaşımlarımıza değer verse bu bile yeter bize.

    YanıtlaSil
  3. Genel bir durum muhtemelen..
    Bende de var aynısı..

    YanıtlaSil
  4. Sen yazınca baktım bende de azalma olmuş. yıne bırseyler donuyor demek. Neyse onemlı olan aktıf takıpcıler, bız aktıf aktıf takıpleselım yeter ;)

    YanıtlaSil
  5. Evet benimde yine takipçilerim gitmiş. Bu blogspot iyice saçmaladı. :(

    YanıtlaSil
  6. Follower eklentisiyle ilgili teknik bir sorun varmış ve yakında güncellenecekmiş. Ben de az önce öğrendim.

    YanıtlaSil
  7. Ben de bu durumdan rahatsız olmaya başladım :))

    YanıtlaSil
  8. Aynen bu durumdan çok şikayetçiyim. 595 takipçiden 508e inmişti. Sabahta 505 olmuş. Çok sinir bozucu -_-

    YanıtlaSil
  9. Hay SAğolasın.
    ben de beni sevmiyorlar artık gidiyorlar dyordum.
    neyseki sevmediklerinden değilmiş :D

    YanıtlaSil
  10. Aynen bende de azalma olmuş :(

    YanıtlaSil
  11. evet siliniyor katılımcılar ama yukarıda diğer arkadaşlarda belirtmiş pasifler siliniyor galiba :)

    YanıtlaSil
  12. Vallahi ben 2014 ağustos ayından bu yana düzenli yazıyorum. Sadece 30 takipçim var görünüyor. Ama düzenli yorum yazan 7 yazı ile yedi takipçim var ve beşi zaten çok yakınım, kaldı geriye iki sadık takipçi....
    Ne diyeyim, Allah artırsın küçük hanım.....

    YanıtlaSil
  13. Önemseme arkadaşım sen bloğuna giriş sayısına bak o azlaırsa o zaman üzül:) benimde çok gitti 885ten yukarı çıkamadım bir türlü bir ara 910 oldum geri gittim:))

    YanıtlaSil
  14. izlemeden çıkanları tek tek bulup neden bloglarına giremiyorlar hastalarmı nettenmi sıkıldılar sormak istiyorum sırtıma bir çanta yollara düşeceğim:))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peçete Katlama Teknikleri

bir kadını en mutlu eden şeylerden birisi de yaptığı yemeklerin beğenilmesidir.. mesela ben, yemeğe başladığımızda eşimin suratına bakarım hemen :) ifadesinden ya da iştahla yemesinden -heh beğendi, diye bir ohh çeker devam ederim yemeğe :) yemeklerden ziyade sofranın cicili bicili süslenmesi de o yemeklerin iştahla yenmesine yardımcı oluyor bence.. illaki pahalı runner, amerikan servisi alacaksınız diye bir şey yok.. elinizde olan malzemeler ve çiçeklerle de sofranızı renklendirebilirsiniz.. genelde kağıt peçete kullanıyorum ben,  kağıt olsun kumaş olsun basit hareketlerle peçetelere değişik şekiller verebiliyoruz.. en azından bu posttan sonra ben daha çok özen göstereceğim :) işte bir kaç peçete katlama tekniği.. hangisi kolayınıza gelirse artık.. *fotoğraflar alıntıdır: pintereset.com

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. güzel

90'lar sokak oyunları

doksanlar dizisini seviyorum şu sıralar, filmin fragmanları dönerken -sokakta oynayan son çocukların filmi gibi bir şey söyleniyordu.. ne kadar da haklılar , bizim çocukluğumuzdan sonrakiler sanki annelerinin karnından bilgisayarla doğmuşlar.. daha anne diyemeden bebeler bilgisayarı istiyor, akıllı telefonla oynamak istiyor.. eski telefonları bile beğenmiyorlar.. bugün twitterda #BizÇocukken etiketi vardı takip edenler bilirler, çocukluğumda yaptığım herşeyi oraya yazmak istedim.. meğer ne değişik oyunlar oynarmışız, sokakta, gece yarılarına kadar.. o oyunlardan biri dumbalaydı, genellikle akşam karanlık çöktükten sonra oynardık.. mahalledeki ablalar abiler çocuklar hep birlikte oynardık.. kısaca anlatayım oyunu.. 10 tane kiremit parçası ya da taş düz bir yerde üstüste duracak şekilde dizilir..kimin dumbalanın başında duracağını belirlemek için herkes sırayla belli uzaklıktan ayağa giyilen bir lastikle taşları yıkmaya çalışır.. taşları yıkamayan kişi ebe olur.. bu ebenin görevi el