Ana içeriğe atla

Ağlama hissiyatı..



Duygularımızı kontrol altında tutamıyoruz çoğu zaman, çünkü bütün kontrolün bizim elimizde olduğunu sanıyoruz.. öyle değil işte, insanız biz hormonlarımız var bizim, kontrol edilmesi zor olanından hem de.. neden ağlıyoruz , ağlamak duygusunu araştırdım biraz ve şunlara ulaştım :

Sonuç olarak, kadınlar daha çok ağlıyor.
Hatta yılda ortalama 64 kez.
Erkekler ise 17.
Kadınlar üzgün olduğunda, hüsrana uğradığında veya kızdığında ağlarken,
erkekler ölüm gibi önemli kayıplarda, büyük hayal kırıklıklarında,
veya gerçekten çok sinirlendiklerinde ağlıyor.
 Bu durumun şöyle komik bir tarafı da var; o da orta yaşları geride bıraktıkça,
 kadınlar daha az ağlayıp daha fazla kızmaya başlıyor.
Sebebi kadın hormonlarının azalması ve erkeklik hormonu olan testosteronun bunun yerini alması.
Erkeklerde ise tam tersi, testosteron seviyesi düşerken, dişilere özgü hormonlar devreye giriyor.
Ve erkekler yaşlandıkça daha çok ağlamaya başlıyor.

Yorumlar

  1. Orta yaştan sonra dönüşüme uğradığını bilmiyordum.
    İlginçmiş gerçekten.
    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. ben de kadınların bu kadar fazla ağladığını bilmiyordum :) 64 çok fazla geldi bana ..

    YanıtlaSil
  3. hiç saymadım yılda ne kadar ağladığımı :) ortalama 64 demişler, nasıl hesaplıyorlar ki? kadınların yastıklara gömdükleri gözyaşları, geceleri yalnız başlarına ağladıkları günlerin sayısı fazladır, bunlar istatistiklere yansımıyordur bence..

    YanıtlaSil
  4. Bence de öyle..
    Örneğin ben taş çatlasa birkaç kere ağlarım senede.. :)
    O da çok duygusal bir sahneyle karşılaşmışsam..

    YanıtlaSil
  5. çekilişime beklerim
    http://nursfashion.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  6. Yaklaşık 9 seneye yakın bir süredir hiç ağlamıyorum. Ağlamayı da pek düşünmüyorum.

    İşin nörolojik tarafına gelirsek beyin fonksiyonlarını biz kontrol ettiğimizi zannederken aslında sadece dışarıdan izliyoruz.
    Özetle bu kadar oluyor :)

    YanıtlaSil
  7. Çalıkuşu, Doğru tabi, ankete giren kişiler kimler bunu bilmek lazım..
    bölgeden bölgeye , ekonomiden ekonomiye bile değişir bu ..
    mutsuzluk arttıkça gece ağlamaları da artar :)

    YanıtlaSil
  8. StummScream neee!
    9 sene mii :)
    tabi ağlamanı istemem de , gene de garip geldi 9 sene çok uzun bir süre..
    tamam hayatın çok yolunda gidebilir ama insan mutlu olunca bile gözleri dolar bazen..
    yine de Allah ağlatmasın tabi :)

    YanıtlaSil
  9. Nur Atc, teşekkürler canım ..

    YanıtlaSil
  10. Ayda 64 olmasın o :) Yıl için az geldi bana sanki. Yani şimdi hafta 1 kez ağladığımızı düşünsek insan evladı olarak yani. Hadi kötü geçen bi kaç hafta olsun. O haftalarımızı haftada 3 yapalım. Bence 64'ü geçer o :)

    YanıtlaSil
  11. Ne yaptın Yeliz :)
    bana yılda 64 bile fazla gelirken sen ayda 64 mü dedin :))
    toplasan 5 kere bile ağlamam ben yılda, hayır yani mükemmel bir hayatım da yok ama ağlamam yani , sen çok duygusalsın belli :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. g...

Nişanlandım :)

herkese merhabalar, çok güzel haberlerim var size a dostlar :) dört yıllık sevdiceğimle sonunda nişanımızı yaptık, birbirimize söz verdik.. evlilik yolunda en önemli adımı attık.. herkesin olduğu gibi benim de en büyük hayalim, ilerde bir gün sevdiğim ve beni çok sevecek bir adamla evlenmekti.. insanın hayallerini yaşaması kadar güzel bir duygu yokmuş bunu anladım en çok.. siz ne kadar herşeyi kontrol altına almaya çalışırsanız çalışın, illaki sorunlar çıkacakmış bunu da anladım.. ufak aksilikler olsa da harika bir nişan günü geçirdim diyebilirim.. öncesinde de işlerim tıkır tıkır yolunda gitti.. elbisemi aldım, terzide biraz düzelttirdim , çok soran olduğu için size de söylüyorum maliyeti yüz liraya geldi.. şalım ve şapkamı da elli liraya aldım ve sonuç fotoğraflardaki gibi oldu.. kpss hazırlığında olduğum için harıl harıl evlilik hazırlığı yapamıyorum.. o yüzden blogumu boşluyorum.. ama sonrasında bütün güzel anılarımı sizinle paylaşacağım.. bu üç ay için...

Aşka Yükseliş ve Seni İstiyorum

AŞKA YÜKSELİŞ  Ben izlediğim filmin yorumunu hemen bloga ekleyemezsem bir daha kafamdakileri toparlayıp yazamıyorum buraya sevgili okuyucularım.. o yüzdendir ki bu iki filmi hemen sizlerle paylaşmak istedim.. birbirinin peşi sıra çekilmiş iki film bunlar.. ilkinden başlıyorum önce "Aşka Yükseliş" filminden yani.. ünlü Melisa P. filminin oyuncusu Maria Valverde ile yakışıklı bir uşak başrolde.. zengin kız Babi ile sorunlu, agrasif , motorcu genç Hugo'nun aşkını konu alıyor tamamen.. yani tahmin ediyorum hangi kız izlese erir biter Hugo'nun yaptığı romantiklikler karşısında.. tamam sorunlu olabilir ama aşkın hakkını da çok iyi vermiş.. yani severek izlediğim filmin sonuna ne kadar üzüldüm anlatamam ! güzel işlenmiş bir konu ama sonu saçma bitmişti.. mutlu sonla bitmeyen filmleri sevmiyorum ben.. neyse film hakkında birşeyler araştırırken bir de ne göreyim, filmin devamı çekilmiş meğersem.. SENİ İSTİYORUM İşte filmin devamı seni...