yapmadığım bir şey yaptım bugün, önünden geçerken bi anda içeri daldım kermes salonunun..
tabak çanak, masa örtüleri, çocuk oyuncakları,kitaplar ve yemekler..
bakındım biraz ama alıp da kullanabileceğim bişi bulamadım, mis gibi gözleme kokuyordu salon..
aldım bi masaya oturdum, birazdan çarçaflı bi teyze oturdu yanıma selam verdi hızlı hızlı yemeye başladı.. utana sıkıla gözümün içine bakındı, 'kızlarım da çok kızıyor bana ama ne yapayım biz sizin gibi rahat yetişmedik yavrum, dışarda çekiniyorum yemek yemeye' dedi..tabi doğrudur teyzecim dedim, annem de anlatıyor eskiden kızları tek başına çarşıya pazara bile göndermezlermiş kaldı ki masada oturup yemek yiyecekler.. evet kızım dedi ama ben ne yaşadıysam kızlarıma bunları hiç yaşatmadım, istediklerini yaptılar, okudular, gezdiler..
düşünüyorum da ne güzel zamanda dünyaya gelmişiz!
o sıcak savaşların olduğu kurtuluş savaşı zamanlarını düşünün, ne sıkıntılı zamanlarmış..
sonra elektriğin, televizyonun, bilgisayarın ve hayatımızı kolaylaştıran tüm teknolojik aletlerin olmadığı zamanlar var..kızların okula gönderilmediği zamanlar, kadının ezilip, büzüldüğü zamanlar ve bir sürü zaman daha..
şimdiki çocuklara bakıyorum, anne babalar bilinçli okumuş, çocukları dünyaya gelmeden yatak odaları hazır! bir oda dolusu kıyafet ve oyuncak cabası..
yeni gelenler her zaman eskisinden iyi şartlarda yaşayacak bu doğanın kuralı gibi..
ama şartlar güzelleştikçe kötüleşen şeyler de artıyor kuşkusuz,
kanserler mesela !
hemen her gün yeni bir çeşidi yakınlarımızda, komşumuzda ortaya çıkıyor..
korkuyorum, üzülüyorum ilerde neyle karşılaşacağım ben kendi adıma çok merak ediyorum..
Yorumlar
Yorum Gönder