Ana içeriğe atla

iyi ki doğdun kardeşim


sabah melekle mesajlaşıyoruz,
sahi senin bugün doğum günün, iyi ki doğdun canım kardeşim seni çok seviyorum dedim..
her sabah işe giderken yazışırız, istanbul-trabzon hattı üzerinden..
kaç oldun dedim?
 26 deyince bi buruk oldum, bi üzüldüm nedense..
aramızda iki yaş var ama benden küçük olduğu için, 
o benim gözümde hala küçük kız kardeşim ve 26 gözüme çok geldi :(
küçükken 30 yaşına girenlere acayip büyük  adamlar ve kadınlar gözüyle bakardım..
şimdi merdiven dayadık otuzlu yaşlara..
ama ben eski ben gibi hissediyorum..
yaş ilerlemiş olabilir ama çocukluk yılları sanki dünmüş gibi gözümün önündeler..
annem gece vardiyasında çalıştığı zaman melekle pasta yapmaya kalkışırdık mesela..
o keki hiç bir zaman kabartamazdım, şimdiki keklerim gibi olmazdı..
sonradan anladım ki malzemeyi kıt koyduğum için olmazdı keklerim.. 
3 yumurta koyarsak annem kızabilir 2 yumurta koyayım derdik hep..
davul fırınımız vardı bir de..
bir gün kurabiye tepsisini fırından alırken elim yandı ve tepsiyi halının üstüne bırakıverdim..
elime kalın havlu alıp geldiğimde tepsi yerinden kalkmadı..
meğer halıya yapışmış yanmış halı..
halının ortasında koca yuvarlak yanığı görünce şoklar geçirdik..
benim gözden yaşlar fırladı ve kendimi yatağa attım annem gelene kadar ağladım..
yokluk zamanlarında büyüdük bir zamanlar..
yumurtayı fazla kırmaya korkarken halı yakmıştım çünkü..
bu oturup ağlanacak bir durumdu ve annemden korkardık ..
bütün hataları melek yapardı çünkü ve annemi çok yorardı..
ben hep dikkatli hep akıllı uslu ablaydım..
bana da melek gibi kızacak diye düşünürken bunun için mi ağlamışsın,
 gözlerin şişmiş diye gece gelmişti yanıma..
size birşey olmasın kızım önemli değil demişti..
bu günler ve dahası cam gibi gözümün önündelerken,
 yaş almış olmak hiç de önemli değil aslında..
şimdi çocuklarımızla çocukluğumuzu tekrar yaşıyoruz..
alamadığımız oyuncakların, yiyemediğimiz yemeklerin, 
giyemediğimiz kıyafetlerin acısını çıkarıyoruz..
Allah bütün anne babalara çocuklarına yetebilmeyi nasip etsin..
amin..










Yorumlar

  1. Duana çokça amin. Nice senelere. :)

    YanıtlaSil
  2. Aminnn canım,rabbim haznesinden bol bol versin inşallah...Anneler ne olursa olsun çocuklarına kıyamaz,hatada işleseler ,zararda verseler affederler...sağlık ve huzur dolu güzel günler geçirmenizi dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. anne olunca daha iyi anladığımız duygular bunlar, sizin duanıza da çokça amin teşekkür ediyorum :)

      Sil
  3. Ne guzel bir duayla bitirmissiniz. Ben de hep yetiskinlere kocaman insanlar gozuyle bakardim ama yirmili yaslara baslayinca hala cocuk kalmis buyumeyi basaramamisim gibi geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. malesef zaman çok acımasız, su misali.. ama yaş aldıkça daha dingin daha huzurlu oluyorsun sanki.. güzel anılar biriktikçe de yaş almak çok zoruna gitmiyor insanın :)

      Sil
  4. Merhabalar.
    İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha geride bırakmanın hüznünü, yeni bir yıla kavuşmanın da sevinç ve heyecanını birlikte yaşadığımız, hala içinde bulunduğumuz yılın son gününde, geçmiş bir yılın muhasebesini yapmadan edemiyoruz ve iyi de yapıyoruz. Siz otuzlu yaşlardan bahsediyorsunuz. Ben de sizin yaş kervanınıza katılayım ve çıtayı biraz yükselteyim de biraz moral bulunuz. 63 bitti. Yani 63 yıl geride kaldı.
    Yeni yılda umutlarınız gerçek, mutluluklarınız sonsuz olsun. Mutlu yıllar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim :) 63 gerçekten çook uzun yıllar gibi geliyor ama su gibi geçtiğine de eminim.. önemli olan güzel anılar ve güzel insanlar biriktirmek diye düşünüyorum.. size de nice nice mutlu yıllar diliyorum..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. g...

Nişanlandım :)

herkese merhabalar, çok güzel haberlerim var size a dostlar :) dört yıllık sevdiceğimle sonunda nişanımızı yaptık, birbirimize söz verdik.. evlilik yolunda en önemli adımı attık.. herkesin olduğu gibi benim de en büyük hayalim, ilerde bir gün sevdiğim ve beni çok sevecek bir adamla evlenmekti.. insanın hayallerini yaşaması kadar güzel bir duygu yokmuş bunu anladım en çok.. siz ne kadar herşeyi kontrol altına almaya çalışırsanız çalışın, illaki sorunlar çıkacakmış bunu da anladım.. ufak aksilikler olsa da harika bir nişan günü geçirdim diyebilirim.. öncesinde de işlerim tıkır tıkır yolunda gitti.. elbisemi aldım, terzide biraz düzelttirdim , çok soran olduğu için size de söylüyorum maliyeti yüz liraya geldi.. şalım ve şapkamı da elli liraya aldım ve sonuç fotoğraflardaki gibi oldu.. kpss hazırlığında olduğum için harıl harıl evlilik hazırlığı yapamıyorum.. o yüzden blogumu boşluyorum.. ama sonrasında bütün güzel anılarımı sizinle paylaşacağım.. bu üç ay için...

Aşka Yükseliş ve Seni İstiyorum

AŞKA YÜKSELİŞ  Ben izlediğim filmin yorumunu hemen bloga ekleyemezsem bir daha kafamdakileri toparlayıp yazamıyorum buraya sevgili okuyucularım.. o yüzdendir ki bu iki filmi hemen sizlerle paylaşmak istedim.. birbirinin peşi sıra çekilmiş iki film bunlar.. ilkinden başlıyorum önce "Aşka Yükseliş" filminden yani.. ünlü Melisa P. filminin oyuncusu Maria Valverde ile yakışıklı bir uşak başrolde.. zengin kız Babi ile sorunlu, agrasif , motorcu genç Hugo'nun aşkını konu alıyor tamamen.. yani tahmin ediyorum hangi kız izlese erir biter Hugo'nun yaptığı romantiklikler karşısında.. tamam sorunlu olabilir ama aşkın hakkını da çok iyi vermiş.. yani severek izlediğim filmin sonuna ne kadar üzüldüm anlatamam ! güzel işlenmiş bir konu ama sonu saçma bitmişti.. mutlu sonla bitmeyen filmleri sevmiyorum ben.. neyse film hakkında birşeyler araştırırken bir de ne göreyim, filmin devamı çekilmiş meğersem.. SENİ İSTİYORUM İşte filmin devamı seni...