Ana içeriğe atla

Batıl inançlarılarımız olmazsa olmaz!


Batıl inançlara ne kadar inanmam desemde ister istemez bazı şeylere dikkat ettiğimi anladım :) gece tırnaklarımı kesemiyorum, sakız çiğnemek istemiyorum, gece karanlıkta pencereden sıcak su dökemiyorum, kuşların havada toplandığını ciyak ciyak bağrıştığını görünce heh kesin kötü birşey olacak diyorum :) yani abartılacak derecede bağımlı olduğumu düşünmüyorum.. Kültür ve Turizm Bakanlığı, alışageldik batıl inançları bir kenara bırakıp sitesinde tuhaf denilebilecek batıl inançlara yer vermiş.Yani ne kadar 2000 li yıllara girmiş olsakta bazı inançlarımız hiç değişmeyecek gibi..

İşte o tuhaf inançlardan bazıları:
Cuma günü ana rahmine düşen çocuk bilgili olur.
Pazartesi başlanan işler ağır gider.
Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur. Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.
Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içerisinde ve bereketli olur.
Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur. Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.
Yarım çay içen kadın dul kalır.
El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.
Çorap giyilirken ayağın Kıble’ye doğru uzatılması doğru değildir.
Sağ avuç kaşınırsa para gelir, sol avuç kaşınırsa elden para çıkar.
Akşam tırnak kesilmez.
Akşam sakız çiğnenmez, akşam çiğnenen sakız ölü etidir.
Gece gizlice ay ışığında, gölgede yıkananlar ay gibi parlak olur.
Yıldız kaydığında bir insan ölür.
Dolunayda doğan çocuk uğurludur, geleceği ışıklıdır. Dolunayda doğan kızlar ay gibi parlak ve güzel olur.
Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur. Gece ıslık çalmak günahtır. Akşam kapının önü süpürülmez.
Bayram günü tıraş olunmaz. Arife ve bayram günü ağaç kesilmez. Gece göle girmek iyi değildir. Geceleri cinler, peri kızları gölde yıkanırlar. Geceleri su üzerinden atlanmaz. Kaynayan suya bıçak sokulmaz. 
Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.
Köpeğin vakitsiz gece havlaması, horozun vakitsiz ötmesi, öküzün gece böğürmesi kötü şeylere işarettir. Köpek havaya doğru bakarak havlarsa kan dökülecek demektir.
Bıçakla ekmek kesilmez, evin bereketi kaçar.
Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır. Bismillah demeden yemek yiyen kişi doymaz. Şeytan da onunla birlikte yemek yer.
Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. 
Nisan yağmuru zemzem suyu gibidir, uğurludur. Nisan yağmurunda ıslanmak insana sağlık verir.
Gökkuşağının altında bir erkek geçerse kız, kız geçerse erkek olur. 
Dolu ilk yağdığında birkaç tane yemek sağlığı iyi gelir. 
Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
Tencerede su boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır. 
Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
Karaağaçtan beşik, sandık yapılmaz. İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir bardak çayın hikayesi..

Kaynana alt demlik gibidir, kaynadıkça fokurdar durur... Gelin üst demlik gibidir, alt demlik kaynadıkça yukarda demlenir durur.. Damat çay bardağı gibidir, biraz kaynana doldurur biraz gelin.. Kaynata çay tabağı gibidir, dökülenleri toplar.. Görümce çay kaşığı gibidir, ara sıra gelir karıştırır gider.. Çocuklar ise şeker gibidir, çayın tadına tat katar, yüzleri gülümsetir.. Kısaca bir bardak çay aile demektir :) *** Karadenizde anlatılan meşhur  hikayeyi bilmeyen yoktur sanırım.. çocukken hayranlıkla dinlerdim çok hoşuma giderdi.. bilmiyorum ne kadar doğru ne kadar yanlış ama şuanda benim için pek geçerli değil bu hikaye.. eskidendi böyle kaynana gelin muhabbetleri.. gelin aldık demek temizlikçi aldık demekti, gelin aldık demek aşçı aldık demekti, gelin aldık demek hizmetçi aldık demekti yalan mı? eski gelinleri az oturup dinleyin hiç biri güzel şeyler anlatmıyor.. ara sıra bana soruyorlar nasıl alışabildin mi evliliğe diye? tabi çok iyiyim , mutluyum diyorum.. g...

Nişanlandım :)

herkese merhabalar, çok güzel haberlerim var size a dostlar :) dört yıllık sevdiceğimle sonunda nişanımızı yaptık, birbirimize söz verdik.. evlilik yolunda en önemli adımı attık.. herkesin olduğu gibi benim de en büyük hayalim, ilerde bir gün sevdiğim ve beni çok sevecek bir adamla evlenmekti.. insanın hayallerini yaşaması kadar güzel bir duygu yokmuş bunu anladım en çok.. siz ne kadar herşeyi kontrol altına almaya çalışırsanız çalışın, illaki sorunlar çıkacakmış bunu da anladım.. ufak aksilikler olsa da harika bir nişan günü geçirdim diyebilirim.. öncesinde de işlerim tıkır tıkır yolunda gitti.. elbisemi aldım, terzide biraz düzelttirdim , çok soran olduğu için size de söylüyorum maliyeti yüz liraya geldi.. şalım ve şapkamı da elli liraya aldım ve sonuç fotoğraflardaki gibi oldu.. kpss hazırlığında olduğum için harıl harıl evlilik hazırlığı yapamıyorum.. o yüzden blogumu boşluyorum.. ama sonrasında bütün güzel anılarımı sizinle paylaşacağım.. bu üç ay için...

Aşka Yükseliş ve Seni İstiyorum

AŞKA YÜKSELİŞ  Ben izlediğim filmin yorumunu hemen bloga ekleyemezsem bir daha kafamdakileri toparlayıp yazamıyorum buraya sevgili okuyucularım.. o yüzdendir ki bu iki filmi hemen sizlerle paylaşmak istedim.. birbirinin peşi sıra çekilmiş iki film bunlar.. ilkinden başlıyorum önce "Aşka Yükseliş" filminden yani.. ünlü Melisa P. filminin oyuncusu Maria Valverde ile yakışıklı bir uşak başrolde.. zengin kız Babi ile sorunlu, agrasif , motorcu genç Hugo'nun aşkını konu alıyor tamamen.. yani tahmin ediyorum hangi kız izlese erir biter Hugo'nun yaptığı romantiklikler karşısında.. tamam sorunlu olabilir ama aşkın hakkını da çok iyi vermiş.. yani severek izlediğim filmin sonuna ne kadar üzüldüm anlatamam ! güzel işlenmiş bir konu ama sonu saçma bitmişti.. mutlu sonla bitmeyen filmleri sevmiyorum ben.. neyse film hakkında birşeyler araştırırken bir de ne göreyim, filmin devamı çekilmiş meğersem.. SENİ İSTİYORUM İşte filmin devamı seni...